Dinle Kate, buraya gelirken bana eşlik ettiğin için çok minnettarım. | Open Subtitles | إسمعي , كيت , أنا أقدر لكِ حفظي السرية على الطريق |
Hayatımı kurtarmana minnettarım fakat anlaşmamızda seni oraya götürmek ve geri getirmek vardı. | Open Subtitles | أقدر لكِ إنقاذك لحياتى ولكن الإتفاق كان على أن آخذك الى هناك وأعود بكِ ثانية |
- Buraya kadar geldiğiniz için minnettarım. | Open Subtitles | أشكرك على قدومك كل هذه المسافة، أقدر لكِ هذا |
Bak, yaptığını takdir ediyorum. Bir dahaki sefere bir de bana danış, tamam mı? | Open Subtitles | اسمعي ، أقدر لكِ ذلك ولكن في المستقبل ، اسأليني أولاً ، مفهوم؟ |
Cabani takdir ediyorum, ama teknigin... | Open Subtitles | أقدر لكِ المجهود، ولكن طريقتك أو عدم وجودها من الأساس |
İlgilendiğin için teşekkür ederim ama birinin gelip beni haksız yere yerimden edeceğinden pek endişelenmiyorum. | Open Subtitles | أقدر لكِ حقاً إهتمامكِ لكن.. أنا لست قلق عند قدوم شخص واغتصابي |
Bana güvendiğin için teşekkür ederim ama tam olarak nasıl yapılacağını bilmiyorum. | Open Subtitles | أقدر لكِ ثقتكِ هذه ..لكني لست واثقة أنني أعلم كيف |
Senin dürüstlüğüne minnettarım. Senden çok umutluyum. | Open Subtitles | أقدر لكِ أمانتُكِ أنا أنتظركِ. |
Gerçekten buraya gelip bize destek olduğun için minnettarım. | Open Subtitles | -شكراً انظري, إني أقدر لكِ فعلاً حضوركٍ و دعمكِ لنا |
Gerçekten minnettarım. | Open Subtitles | أنا أقدر لكِ هذا |
Kahvaltı için minnettarım. Gerçekten, ama... | Open Subtitles | أقدر لكِ هذا الإفطار بالفعل ... لكن |
Ben gerçekten kahvaltı için minnettarım, ama... | Open Subtitles | ... أقدر لكِ جلبكِ للإفطار، ولكن |
Buraya gelmene minnettarım. | Open Subtitles | أقدر لكِ قدومكِ إلى هنا |
Bakın, bunun için minnettarım... | Open Subtitles | أنظري، أنا أقدر لكِ هذا |
Dedektifliğini takdir ediyorum. | Open Subtitles | عندما أقدر لكِ عملك ,البوليسي الدقيق |
Anlıyorum. Dürüst davranmanı takdir ediyorum. | Open Subtitles | لقد فهمتُ, حسناً أنا أقدر لكِ صراحتكِ |
Gaby,yapmaya çalıştığın şeyi takdir ediyorum ama bence... Lee onu hala sevdiğimi biliyordur. | Open Subtitles | غابي)، أقدر لكِ صنيعكِ، وأعتقد) أن (لي) يعرف أنني مازلت أحبه |
Karımla ilgilendiğiniz için teşekkür ederim. | Open Subtitles | أنني أقدر لكِ الإعتناء بحالة زوجتي |
Nezaketiniz için teşekkür ederim, ama ben Marilyn için endişelenmiyorum. | Open Subtitles | أنا ... أقدر لكِ المجاملة ، ولكن انا لست |
Böyle söylediğiniz için teşekkür ederim, Başkan Hanım, ama Olivia haklı. | Open Subtitles | أقدر لكِ قول هذا، سيدتي الرئيسة لكن (أوليفيا) مُحقة |