en yakın bulabildiğim şey çöp kutusundaki dört senelik bir e-posta. | Open Subtitles | أقرب ما يكون هو من بريد إلكتروني قديم في سلة المهملات |
Buna en yakın yaşadığım şey 90 yaşındaki bir kadının kalp krizi geçirmesiydi. | Open Subtitles | أقرب ما وصلت إليه كان لرجل عمره 90 سنة قد أصيب بأزمة قلبية |
Bu yüzden X noktasını en yakın koyabileceğimiz yer 3-parsek noktası. | TED | لذلك يبدو أقرب ما يمكن أن نضعه النقطة س هي في علامة الثلاثة فراسخ نجمية. |
Bu adamı yakalamaya hiç olamayacak kadar yakınız. | Open Subtitles | نحن أقرب ما يمكن أن نكون للقبض على هذا الرجل |
Johnny Favorite'ın, kötülüğe istenmeyecek kadar yakın olduğundan. | Open Subtitles | أن جونى فافوريت كان أقرب ما يكون إلى شيطان حقيقى لم تكن ترغب بقدومه |
Bu durumda mümkün olan en kısa zamanda saldırıya geçmeliyiz. | Open Subtitles | إذاً سنقوم بالهجوم أقرب ما يمكن |
Federal izin belgesi olmadan ancak bu kadar yaklaşabiliriz. | Open Subtitles | هذا هو أقرب ما نحن ستعمل الحصول عليها بدون أمر قضائي فيدرالي. |
Ancak bu kadar yaklaşabilirsin. | Open Subtitles | هذا أقرب ما ستحصلى عليه |
ve bu fiziksel bir Turing testine gelebileceğiniz en yakın noktadır. | TED | وهذا هو أقرب ما يمكنكم الحصول عليه لإختبار ذكاء الأله . |
Fakat 40'lı yaşların sonunda en yakın odak yaklaşık 25 santimetredir belki daha uzağıdır. Bu durumun ötesindeki odaklanma kayıpları | TED | فأواخر الأربعينات كذلك، أقرب ما يمكنك التركيز عليه حوالي 25 سنتمتراً، ربما أبعد بقليل. |
Bulabildiğimiz bir bakir olmaya en yakın kişi, 11 yaşında bir çocuktu. | Open Subtitles | أقرب ما توصلنا إليه حتى الآن بسن الحادية عشرة |
Ölülere en yakın olduğum an caddede bir cenaze arabası yanımdan geçtiği zamandır. | Open Subtitles | إحساسى أقرب ما يكون للموت عندما أشاهد نعش الموتى فى الشارع الثانى.. هذا هو الطريق الذى أحبه |
Fare öldürmek kadere karşı gelme konusunda yaklaşabileceğim en yakın nokta. | Open Subtitles | حسنا قتل الفئران كان أقرب ما أريد أن يأتي لكي أتصرف مثل القديس |
İrlandalıların sahip olduğu Noele en yakın şeydir. | Open Subtitles | إنه أقرب ما يمكن أن يصل به الإيرلنديون إلى الكريسماس |
Elimizdeki kıza en yakın olan tek insan sensin! Yakalayın onu! | Open Subtitles | أنت أقرب ما سنصل إليه فيما يتعلق بالفتيات ، أمسكوه |
O ellerindeki Parlementoya en yakın şeydi, fakat bir zamanlar oldugu gibi artık bir güç degildi. | Open Subtitles | كان أقرب ما لديهم للبرلمان لكن لم يعد القوّة التي كان عليها آنفاً. |
- Bu adamı yakalamaya her zamankinden çok yakınız. | Open Subtitles | نحن أقرب ما نكون إلى القبض على هذا الرجل |
Yani, böyle bir çatlağa ne kadar yakın olunabilirse, o kadar yakınım. | Open Subtitles | أعني، فأنا أقرب ما يكون لمجنونة مثلها. |
Mümkün olan en kısa sürede. | Open Subtitles | في أقرب ما يمكن |
Açık zaten. Yakalanmadan en fazla bu kadar yaklaşabiliriz. | Open Subtitles | إنه مرتفع هذا أقرب ما سنصل إليه بدون كشف أنفسنا |
- Bayağı yaklaştım. - En fazla o kadar yaklaşabilirsin zaten. | Open Subtitles | وهذا سيكون أقرب ما ستصل إليه |