Çocuğun babası parayı benden ödünç olarak almak istiyor. | Open Subtitles | والد الصبي يريدني أن أقرضه المال |
Fred, hayatım, ona bornozunu ödünç vermek zorunda kaldım. | Open Subtitles | فريد عزيزي. كان لابد أن أقرضه رداءك |
Fred, hayatım, ona bornozunu ödünç vermek zorunda kaldım. | Open Subtitles | فريد عزيزي. كان لابد أن أقرضه رداءك |
İstediğin miktarda parayı vermeye hazır değilim, tabii askeri güç tehdidi altında vergileri artırabilecek orta büyüklükte bir ülkeysen durum değişir. | Open Subtitles | أن كمية المال الذي تريده أكثر من الذي أقرضه بشكل عادي إلا إذا كنت دولة متوسطة الحجم قادرة على . . |
İstediğin miktarda parayı vermeye hazır değilim, tabii askeri güç tehdidi altında vergileri artırabilecek orta büyüklükte bir ülkeysen durum değişir. | Open Subtitles | أن كمية المال الذي تريده أكثر من الذي أقرضه بشكل عادي إلا إذا كنت دولة متوسطة الحجم قادرة على رفعالضرائبتحتتهديدالقواتالمسلحة.. |
istedigin miktarda parayi vermeye hazir degilim, tabii askeri güç tehdidi altinda vergileri artirabilecek orta büyüklükte bir ülkeysen durum degisir. | Open Subtitles | أن كمية المال الذي تريده أكثر من الذي أقرضه بشكل عادي إلا إذا كنت دولة متوسطة الحجم قادرة على رفعالضرائبتحتتهديدالقواتالمسلحة.. |
Ya da Cam, kemeri ödünç almış veya vermiştir. | Open Subtitles | -أو (كام) إستعاره . -أجل . -أو أقرضه لأحد . |
Babam ödünç vermeme izin vermiyor. Sırf bunu söylemek için mi beni buraya çağırdın? | Open Subtitles | -لم يسمح لي والدي بأن أقرضه . |
İstediğin miktarda parayı vermeye hazır değilim, tabii askeri güç tehdidi altında vergileri artırabilecek orta büyüklükte bir ülkeysen durum değişir. | Open Subtitles | أن كمية المال الذي تريده أكثر من الذي أقرضه بشكل عادي إلا إذا كنت دولة متوسطة الحجم قادرة على رفعالضرائبتحتتهديدالقواتالمسلحة.. |