Buraya geldiğimde, bunun gerçek olması için sana yemin ettim. | Open Subtitles | عندما قدمت إلى هنا. أقسمت بأن أكون صريحا معك. |
Küçük kızları kaçıran o şerefsizi bulacağıma yemin ettim. | Open Subtitles | ـ وقد أقسمت بأن أطارد نوعية هؤلاء الملاعين الذين يختطفون الفتيات الصغار |
Elimi kutsal kitaba koyup anayasayı koruyup savunmaya yemin ettim. Sen de benim başdanışmanımsın. | Open Subtitles | و وضعت يدي على الإنجيل و أقسمت بأن أفعل ما هو في سبيل وطني |
Ve bir daha oraya alsa geri dönmeyeceğime yemin ettim. | Open Subtitles | ثم أقسمت بأن لا أرجع الى ذلك المكان أبدا |
Açliktan ölmene izin veremem. Seni koruyacagima yemin ettim. | Open Subtitles | لا يمكن أن أدعكِ تجوعين لقد أقسمت بأن أحميكِ |
Açlıktan ölmene izin veremem. Seni koruyacağıma yemin ettim. | Open Subtitles | لا يمكن أن أدعكِ تجوعين لقد أقسمت بأن أحميكِ |
Masum kanı döken o heriflerin peşine düşeceğime yemin ettim. | Open Subtitles | أقسمت بأن أذهب خلف الذين يزهقون دم الأبرياء |
Onu seveceğime, onurlandıracağıma ve itaat edeceğime yemin ettim. | Open Subtitles | لقد أقسمت بأن أحبه، أحترمه و أن أطيعه. |
Ama Tracy'nin yerini söylemeyeceğime yemin ettim. | Open Subtitles | آسف لكنني أقسمت بأن لا أفصح عن مكان (ترايسي) |
- Onu korumaya yemin ettim. | Open Subtitles | -لقد أقسمت بأن أحميه |