Demem o ki, yeni yatağımızın siftahını atma zamanı geldi, değil mi? | Open Subtitles | أعتقد أن ما أقصده هو أنه الوقت لإقتحام السرير الجديد |
Bak, Demem o ki şu anda elindeki çözüm belli ki işe yaramıyor. | Open Subtitles | اسمع، ما أقصده هو أن أسلوبك الحالي لا يفلح على الإطلاق. |
Demem o ki, eğer destedeki onuncu kart kupa valesi ise, Joplin, Missouri sirkindeki şeytan boynuzlu baleti görüyorum. | Open Subtitles | ما أقصده هو ... إن كانت البطاقة العاشرة على الطاولة هي شاب الكبّة , فإنني أرى راقصة البالية ذات القرنين |
Sadece diyorum ki, Onu polise de götürebilirlerdi değil mi? | Open Subtitles | ما أقصده هو أنّه كان بإمكانه أن يحضره للشرطة، أتعلم؟ |
yani diyorum ki, ofise geri dönmek istersen, bunu anlarım. | Open Subtitles | ما الذي أقصده هو لو أنك تريد العودة إلى المكتب سأتفهم ذلك |
- Demek istediğim, sadece istediğimiz suçları araştırma gibi bir lüksümüz yok. | Open Subtitles | ما أقصده هو أنّنا لايمكننا أن نحقّق في الجرائم التي نريدها فقط |
Demek istediğim şu: Mültecilere yatırım yapmamak kaçırılan büyük bir şans. | TED | ما أقصده هو: إن عدم الاستثمار في شؤون اللاجئين هو فرصة مهمة ضائعة. |
Asıl mesele, hoş olmak aslında, ...çünkü anlayışla karşılarsın, o konuda bir şeyler yaparsın. | Open Subtitles | ما أقصده هو أنك تظلين تتقبلين هذا وحسب لأنك ألطف من أن تقفين وتفعلين أي شيء حيال الأمر |
Demem o ki, bu yaşananları unutacak ve masumiyeti ilelebet yok olacak. | Open Subtitles | -ما أقصده هو أنّه ... سينسى حدوث هذا قطّ، وبأنّ... براءته ستختفي |
Demem o ki, o uçakta olmamı Bruce istemişti. | Open Subtitles | ما أقصده هو أنه أرادنى فى تلك الطائره |
Demem o ki, birileri bugün elimizde temizlenmişi olan peri masallarının aslında peri masallarının orijinal amaçlarına zarar verdiğini düşünebilir. | Open Subtitles | ما أقصده هو, أنه يمكنك المجدالة بأن النسخ المطهّرة التي لدينا اليوم بالحقيقة لها نتائج عكسيّة على الغاية الأصلية من الحكايات الخياليّة. |
Sadece acele etmeyelim ve oyuna katılalım diyorum. | Open Subtitles | كل ما أقصده هو أن نأخذ وقتنا و نسير على خطة |
Yalnızca diyorum ki, fazla ilgiden asla utanma, tabii eğer onu hak ettiysen. | Open Subtitles | كل ما أقصده هو أنه عليكَ ألاّ تخجل أبداً من حصولك على الاهتمام طالما أنكَ استحقيته |
Ben sadece diyorum ki avımızın tam ortasına daldı bize tepeden baktı ve senin tek yaptığın şey gülümseyip, "saçmalama" demek ve ondan özür dilemek oldu. | Open Subtitles | كل ما أقصده هو أنها تلتقي بنا بوسط عملية صيد و تظن نفسها أفضل منّا أخلاقياً , و كل ما تفعله أنت |
- Hemen kaparlar diye diyorum. | Open Subtitles | كل ما أقصده هو أنّ هذه الشقّة مطلوبة بشدّة |
Demek istediğim şey? Neden hiç kimse benim bir abim olduğunu söylemedi? | Open Subtitles | ما أقصده هو لما لم يخبرني أحد بأن لدي أخ؟ |
Demek istediğim, görüşeceğin adamı göreceğin için sevinmelisin. | Open Subtitles | ما أقصده هو أنكِ يجب أن تكوني مُتحمِّسة لخروجكِ مع مَنْ تواعدين |
Asıl mesele şu ki sırada yapılacak ne var? | Open Subtitles | ما أقصده هو ماذا سنفعل بعد ذلك؟ |