Yani evet bazı sorunlarım oldu ama ben şimdi iyiyim. | Open Subtitles | أقصد أنّي طبعًا عانيت من بعض المشاكل، لكنّني بخير الآن. |
Evet, Yani ben Grill'de 20 kez falan yaptım. | Open Subtitles | أجل، أقصد أنّي قدّ فعلتُ ذلك، حوالي عشرين مرّة عند المشواه. |
Yani ne olduğunu biliyorum tabii. | Open Subtitles | حسنٌ، أجل، أقصد أنّي .أعرف ما ينتج عن ذلك |
Yani, birlikteyken çok seviyorum onu... | Open Subtitles | أقصد أنّي أشعر بالحبّ تجاهها حينما نكون سويّاً. |
ama bu karar ona düsmez. Gerçegi hak ediyorum. Herkes bunu hak eder. | Open Subtitles | حسنٌ، هذا ليس قراره، أقصد أنّي أستحقّ معرفة الحقيقة، الجميع يستحق معرفة الحقيقة |
Sen kolay edinilecek bir arkadaş değilsin. Yani epey uğraşmam gerekmişti. | Open Subtitles | لم تكُن صداقتك سهلة، أقصد أنّي اضطررت للاجتهاد بشدّة |
Yani şimdi de erkeklerle tanışmak istiyorum. İnsanların kanını içmek, şu Günışığı yüzüklerin de almak istiyorum. | Open Subtitles | أقصد أنّي الآن أودّ مقابلة الشُبّان والتغذّي على دماء البشر. |
Pardon, öyle de demek istemedim. Yani tabii ki umurumda. | Open Subtitles | آسف، أخطأت التعبير، أقصد أنّي أحفل بها طبعًا. |
Evet ama öyle değildi. Yani elbette ki durdum. | Open Subtitles | أجل، لكن الأمر لم يكُن هكذا، أقصد أنّي منعته من الحدوث. |
Yani, bunun mümkün olduğunu biliyorum ama bu nasıl mümkün olabiliyor? | Open Subtitles | وأنّها ما تزال حيّة، أقصد أنّي أعرف كيفيّة أنّها حيّة لكن كيف أمكن وصولها لهذه الحال؟ |
Yani... Tatlı olduğunu düşünmüştüm belki biraz da hasarlı ama iyi açıdan. | Open Subtitles | أقصد أنّي ظننتك لطيفًا لكن ربَّما مُدمَّر قليلًا |
Yani insan doğasını iyi bilirim ve tasavvur edilemez bir şey değildir. | Open Subtitles | أقصد أنّي عليم بالنفس البشرية، ومخاوفي مبررة. |
Tabii. Yani muhtemelen sıvışıp mesaj atarım herhalde. | Open Subtitles | أجل، أقصد أنّي غالبًا سأخبرهم برسالة نصية فحسب. |
Yani, plastik bir hapishanede üç yıl geçirdim. | Open Subtitles | أقصد أنّي قضيتُ ثلاث سنوات داخل هذا السجن البلاستيكي. |
- Tamam. Yani sizin geleceğinizden. Orada Kader Mızrağı bizdeydi. | Open Subtitles | أقصد أنّي من مستقبلكم، مستقبل نملك فيه رمح القدر. |
Yani, tutkuyla yapıyorum ama her şey demek değil. | Open Subtitles | أنا أقصد أنّي أحبها ، لكنّها ليست كل شئ |
Yani basınçlı hortum kullanarak... | Open Subtitles | أقصد أنّي أستطيع إستخدام ...خرطوم الضغط و |
Aylakları öldürebilirim. Denedim Yani. | Open Subtitles | بوسعي قتل السائرين أقصد أنّي حاولت |
Yani, beni azarlamanı bekliyorum da. | Open Subtitles | أقصد أنّي أترقّب أن تنفجر غضبًا عليّ. |
Hayır, içeri doğru baktım ama girmedim. | Open Subtitles | كلاّ، أقصد أنّي ألقيتُ نظرها عليها، ولكنّ لمْ أدخل. |