Sadece diyorum ki, eğer o iki kardeşle karşılaşırsan, onlar iki kişi ama sen tek olacaksın. | Open Subtitles | أقصد فقط ، أنك تطارد هذين الأخوين هما الإثنان ، عليك أنت |
Sadece diyorum ki, eğer o iki kardeşle karşılaşırsan, onlar iki kişi ama sen tek olacaksın. | Open Subtitles | أقصد فقط ، أنك تطارد هذين الأخوين هما الإثنان ، عليك أنت |
Sadece diyorum ki herkesin bir cenazede veya bir anma töreninde yaptığı şeyleri yapmayalım. | Open Subtitles | إني أقصد فقط دعنا لا نفعل مثلما يفعل الجميع في الجنازات أو في مراسم الدفن |
Sadece diyorum ki, sen de biliyorsun mutlu mesut bir anlaşma yolu bulabiliriz. | Open Subtitles | ...أقصد فقط ربما نستطيع التفاوض... وإيجاد حل وسيط |
- Dert etme. - Yani, perşembe değilken demek istedim. - Önemli değil. | Open Subtitles | أنا أقصد فقط متى هو ليس أنا تمنيته كان, هي ليست قضية كبرى |
Hayır, hayır, hayır, hayır, sadece elinden gelenin en iyisini yaptın demek istedim. | Open Subtitles | كلا، كلا، أقصد فقط أنك بذلت أقصى جهدك |
Hayır, ben sadece ispiyonlasaydın, umurumda olmazdı demek istedim. | Open Subtitles | كلا أنا... أنا أقصد فقط أنك إن أخبرته فلن أهتم. |
Bozmak ya da berbat etmek demek istedim. | Open Subtitles | {\pos(192,210)}أقصد فقط أن يُعكر صفوها أو يُخربها؟ |