Yani o kadar kimlik varken neden seninkini çalmak istesinler ki? | Open Subtitles | أقصد. من جميع الهويات المتاحة للسرقة. من يريد سرقة ما تخصك؟ |
Yani, tedavim buradan, gözden uzak bir yerlere gitti çünkü Kurt, bunu açıkla, bunu açıkla diyor gibiydiler. | TED | أقصد من هناك ،علاجي بعيداً عن الأنظار، لأن الأمر كان, كورت اشرح هذا اشرح هذا. |
Yani kim, ergenlerden biraz iyi şeyler ve daha az tuhaflık görmekten hoşlanmaz ki? | TED | أقصد من منا لن يسعد بمراهقين أكثر بهجة بقليل وأقل مزاجية؟ |
Çocuksu bir aşk yaşıyor. Yani, kim yaşamaz ki? | Open Subtitles | لقد حظيت على أكبر حب أحمق أقصد من لايريد ؟ |
Öyle demek istemedim. | Open Subtitles | أوه، أنا لا أقصد من هذا القبيل. |
Büyük bir şey olması için ben istemedim. | Open Subtitles | - أنا لم أقصد من أجل أن يكون الشيء الكبير. |
Demek istediğim, hayatın ne kadar kırılgan olduğunu senden daha iyi kim bilebilir ki? | Open Subtitles | إنها طريقتك في التعامل أقصد, من يعرف أكثر منك كيف هي حياة الشخص الضعيف؟ |
Yani ruhen. Fiziksel olarak defol buradan. Ona soracağım. | Open Subtitles | أقصد من الناحية الروحانية أما الناحية الجسدية اغربي من هنا ، سأطلب منه |
Bu iyi. Yani bildiğimiz iyi oldu Yoksa yanlış olacaktı. | Open Subtitles | حسناً، هذا جيد أقصد من الجيد أن نعرف ذلك |
Yani nasıl bir moron ceset parçalarını tuvalete atar? | Open Subtitles | أقصد, من ذلك الابله الذى يحاول رمى اشلاء الجسه فى المرحاض, |
Sonra, şu ana okullarından biri için çalıştı... ..Yani kim ana okulu kurulması karşı çıkar ki? | Open Subtitles | لذلك بتحضير مشروع قانون يخص روضات الاطفال الدائمة أقصد من سيعارض مزيدا من روضات الاطفال ؟ |
kim bilir böyle geçecek kaç gecem kaldı. | Open Subtitles | أقصد.. من يعلم كم تبقّى لي من ليالي كهذه؟ |
Öyle demek istemedim. | Open Subtitles | لا، لم أكن أقصد من هذا القبيل. |
Öyle demek istemedim. | Open Subtitles | لم أقصد من هذا القبيل. |
Onu demek istemedim. | Open Subtitles | أنا لم أقصد من هذا القبيل. |
Demek istediğim, sevdiklerimizin hayatı bazılarının sadece bir fişi çekmesine bağlı... | Open Subtitles | أقصد, من الصعب عليهم جذب قابس من يحبونهم |
Demek istediğim, elbette, bitmeyen "hepimiz elma şarabı trenine binelim" korosu sinir bozucu. | Open Subtitles | انه يفطر قلوبنا , أقصد من المؤكد أن لا نهاية لها دعونا جميعاً نركب قطار عصير التفاح |