"أقضي وقتاً" - ترجمة من عربي إلى تركي

• vakit geçiriyorum
• zaman geçiriyorum
• zaman geçirmek
• eğleniyorum
• vakit geçirmek
• zaman geçirmem
• zaman geçiriyordum

Pekala, buna müteşekkirim, çünkü seninle çok iyi vakit geçiriyorum.
حسناً، أنا أقدّر لكَ ذلكَ. لأنّي أقضي وقتاً ممتعاً معكَ.

Dürüst ol. - İyi vakit geçiriyorum.
ـ أنا أقضي وقتاً مُمتعاً ـ وقتاً ممتعاً؟

Küçük beynimin içinde seni düşünerek çok fazla zaman geçiriyorum.
حسناً، أنت تعرف ذلك أقضي وقتاً طويلاً داخل عقلي الصغير

Dışardayım ve harika insanlarla harika yerlerde harika zaman geçiriyorum.
إنني في الخارج أقضي وقتاً جميلاً مع إناس مذهلين في مكان رائع

Ben, büyükbabamla daha fazla zaman geçirmek istediğimi söylememiş miydim?
ألم أخبركِ أنني أريد أن أقضي وقتاً أكثر مع جدي؟

Sanırım senden uzakta, kim olduğumu anlıyorum, ve bu garip, ama eğleniyorum.
اعتقد أني اكتشف من أكون بدونك وهذا غريب ولكني أقضي وقتاً ممتعاً

Buraya geldim çünkü diğer kızım hapiste ve ailemle güzel vakit geçirmek istiyorum.
، أنا هنا لأن إبنتي الأخرى في السجن و قد ظننت أنه سيكون لطيفاً أن أقضي وقتاً قليلاً مع عائلتي

Sadece evde biraz daha zaman geçirmem gerekiyor.
أحتاج لأن أقضي وقتاً أطول في المنزل هذا كل ما في الأمر

İyi zaman geçiriyordum.
إنني أقضي وقتاً ممتعاً

Herkes adına konuşamam ama ben harika vakit geçiriyorum.
لا أستطيع التحدّث بلسان كل الحاضرين، لكنّي أقضي وقتاً رائعاً.

Ama şu anda politikacılarla ve devlet adamlarıyla o kadar çok vakit geçiriyorum ki onlarla yalnız kalmaktan çok korkuyorum.
لكنني الآن أقضي وقتاً طويلاً مع السياسيين ورجال الدولة وأنا أعيش في فزع دائم من أن أترك وحدي معهم.

Sonrakinde fotoğrafları asmalarına yardım ettim, artık onlarla vakit geçiriyorum, ev işlerine yardım ediyorum.
المرة التالية بعد ذلك ساعدتهما على تعليق صور و الآن أنا أقضي وقتاً معهما أساعدهما في شؤون المنزل

Gerçekten iyi vakit geçiriyorum.
بغض النظر عن كيفية قدومنا إلى هنا، أنا أقضي وقتاً جميلاً

Kesinlikle iyi vakit geçiriyorum. Gerçekten eğlenceli.
إني أقضي وقتاً ممتعاً، هذا مرح حقيقي.

- Gerçekten hoş vakit geçiriyorum.
-أنا بالفعل أقضي وقتاً ممتعاً -وأنا , أيضاً

Küçük beynimin içinde seni düşünerek çok fazla zaman geçiriyorum.
أقضي وقتاً طويلاً داخل عقلي الصغير أفكر فيك

İyi zaman geçiriyorum!
ها،ها، أنا أقضي وقتاً ممتعاً وداعاً

İyi zaman geçiriyorum ve mutluyum.
أنا أقضي وقتاً ممتعاً , وأنا سعيدة.

Yukarıda bir yerlerde güzel zaman geçiriyorum.
أقضي وقتاً طيّباً في بُعد آخر.

Yani, düşündüm de.. Frankie'yle biraz daha zaman geçirmek güzel olurdu.
لذا من الجميل أن أقضي وقتاً إضافياً مع فرانكي

eğleniyorum. Diktatör ama saf bir tarafı var.
أنا أقضي وقتاً جميلاً برغم أنه ديكتاتور لكن هناك شيء بريء فيه

Boşanmamızdan sonra çocuklarımla vakit geçirmek istediğimi şimdiden söyleyeyim.
أود أن أكون واضحاً لأنني أريد أن أقضي وقتاً برفقة أولادي بعد الطلاق.

Ve bilemiyorum... onunla zaman geçirmem lazım.
ولا أعرف يجب أن أقضي وقتاً معها

Zaten Tobe'la zaman geçirmiyordum. Loni'yle zaman geçiriyordum.
على أي حال لم أكن أريد أن أقضي وقتاً مع (توب) لقد كنت مع (لاني)