ويكيبيديا

    "أقولُ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • söylüyorum
        
    • demiyorum
        
    • dediğimde
        
    • söylemiyorum
        
    • Diyorum
        
    İnsanlar bana kızımın ölümünü sorduklarında, onlara bir kaza olduğunu söylüyorum. Open Subtitles عِندما يسألني الناس عن موتِ ابنَتي أقولُ لهُم بأنَ ذلكَ حادثاً
    Sana söylüyorum, benim yerim o üç palyaçonun yanı değil, deliler, özellikle de Beecher. Open Subtitles أقولُ لكَ أنا لا أنتمي معَ اولئكَ المُهرجين الثلاثة يا رجُل إنهُم مَجانين. خاصةً بيتشَر
    Şunu söylüyorum, hangimiz seçilirse seçilsin onun için mutlu olmalıyız. Open Subtitles أقولُ لكُم هذا، علينا أن نكونَ سُعداء من أجلِ أيٍ مِنا يتمُ اختيارُه
    Dolambaçlı yollardan gidin demiyorum, ama ilk adımınızı atmadan önce, sonuçları hesaba katın, çünkü iyi kötüye dönüşebilir gözünüzü açıp kapatana kadar. Open Subtitles أنا لا أقولُ أن تحولوا عنه لكن قبلَ أن تقوموا بالخُطوة الأولى فكّروا بالعواقِب
    Ben bitti dediğimde bitmiş olur. Open Subtitles ينتهي الأمر عندما أقولُ بإنه أنتهى
    Büyük bir ruhsal uyanma yaşadığımı söylemiyorum, Open Subtitles أنا لا أقولُ أنهُ أتَتني أية صحوة روحية يا سعيد
    Bazıları hâlâ harekete geçme azmimiz konusunda şüphe ediyor. Ama ben de Diyorum ki, harekete geçme azmi bizzat yenilenebilir bir kaynaktır. TED ما زال البعض يشكُ أنه لدينا الإرادة للعمل، ولكنني أقولُ أن الإرادة للعمل هي في حد ذاتها مصدر متجدد.
    Hayır! Rol yapıyor, söylüyorum. Open Subtitles لا، إنهُ يُمَثِّلُ ذلكَ أنا أقولُ لكِ ذلك
    Siz söylüyorum Bay Nappa mübalağa yapmayı sevmem... ama bu "Cold Blood"dan bu yana yazılmış en iyi gerçek suç kitabı. Open Subtitles أقولُ لكَ سيد نابا. أنا لستُ مَيالاً للمُغالاة لكِن رُبما يكونُ هذا أعظَم كِتاب جَريمَة حقيقية منذُ كِتاب الدَم البارِد
    İlk kez olarak bunu yüksek sesle söylüyorum: Open Subtitles إنها المَرة الأولى التي أقولُ فيها تلكَ الكلمَة بصوتٍ عالي
    Sana söylüyorum, orospu çocuğu neden bana saldırdı bilmiyorum! Open Subtitles أقولُ لَك، لا أدري لماذا هاجمَني اللعين يا رجُل
    Sana söylüyorum adamım bu ihtiyar piçin işi bitmiş. Open Subtitles أقولُ لكَ يا رجُل لقد انتهى أمر ذلكَ العجوز اللعين
    Yapabileceğimi biliyorum. Yapmak istemediğimi söylüyorum. Open Subtitles أعلمُ أنّ هذا بوسعي لكنّني أقولُ أنّني لا أريدُ هذا
    Yani, geçmişte kaldı. Sadece söylüyorum. Open Subtitles ، أنا أعني ، لقد كانت منذُ فترةً بعيدة أنا فقط أقولُ ذلِكٌ
    Ama ben, bugün, burada size söylüyorum petrol için tek çözüm vardır. Open Subtitles لكن أنا هنا كي أقولُ لكم, أنَّ العلاج للنفط
    Gerçek sanatın otantik olması gerektiğini söylüyorum. Open Subtitles أنا فقط أقولُ الفنُ الحَقيقي أنهُ يحتاجَ إلى أن يكون جديراً بالتصديق
    Ben sadece söylüyorum, efendim ama siz düşünüyorsunuz. Open Subtitles أقولُ ما ببالي يا سيدي ولكنك تُفكر فيه فحسب
    Yardıma ihtiyacımız yok demiyorum, sadece onunkine ihtiyacımızı yok Diyorum. Open Subtitles لا أقولُ أنّنا لا نحتاجُ إلى عون... إنّما ليس عونه.
    Ayrıca saatte üç defa tuvalete gitmene de bir şey demiyorum çünkü ihtiyacın var, biliyorum. Open Subtitles ولم أقولُ أيّ شيء عندما تذهب إلى الحمام ثلاث مرّات في الساعة لأنّني أعلم بأنّكَ تحتاجُ لذلك
    Normalde "bel vermek" dediğimde beni gömerdiniz... Open Subtitles من عادتكم أن توبخوني بشدة عندما أقولُ أشياء مثل " لقد حلًّ الربيعُ علينا "
    Ben bitti dediğimde işin biter. Dempsey Fransa'da. Open Subtitles ينتهي عملكِ عندما أقولُ أنا
    Bunu biliyorsunuz. Çizgiyi aşmadıklarını söylemiyorum tamam mı? Open Subtitles لا أقولُ أنّهم لم يتجاوزوا الحدّ، مفهوم؟
    Diyorum adamım, bunu kaldıramam. Bunu kaldıramam. Open Subtitles أقولُ لكَ يا رجُل لا يُمكنني تحمُّل ذلك، لا يُمكنني

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد