Hem bu sefer Hiçbir şey söylemeyeceğim. | Open Subtitles | وأنتِ يمكنكِ أن تفعلي ما شئتِ. وفي هذه المرة لن أقول أي شيء. |
Eğer bir şey söylememi istemezsen, Hiçbir şey söylemeyeceğim. | Open Subtitles | ؟ لن أقول أي شيء إذا كنتِ لا تريدي مني أن أقول. |
Kimseye bir şey söylemeyeceğim, adamım. MICHAEL:? - Araban nerede? | Open Subtitles | أنا لن أقول أي شيء لأي أحد يا رجل أين سيارتك؟ |
Lois: Bak, çocukların önünde bir şey söylemek istemedim... ama koca bir kıç gibi davranıyorsun! | Open Subtitles | انظر لا أريد أن أقول أي شيء أمام الأولاد |
Olmaz, başka bir şey söylemem. Söylediklerimin hepsi kayıt dışı. | Open Subtitles | لا , لن أقول أي شيء آخر وكل ماقلته لك غير رسمي |
Çünkü o bana bir avukat bulana dek bir şey söylemiyorum. | Open Subtitles | لأنني لا أقول أي شيء حتى انه يحصل لي محام. حقا؟ |
Eh, ne olursa olsun, bu kaset hakkında pek bir şey söyleyemem. | Open Subtitles | حسناً، على أي حال ينبغي علي أن لا أقول أي شيء غير ملائم بخصوص هذا الفيديو |
Beni buradan çıkarırsan, amcana bunlarla ilgili Hiçbir şey söylemeyeceğim. | Open Subtitles | إن أخرجتني من هنا لن أقول أي شيء لعمك حيال ذلك |
Mecbur olmadığımı biliyorum ve Leo aleyhine Hiçbir şey söylemeyeceğim. | Open Subtitles | أعلم أني لست مجبرة، لذا لن أقول أي شيء ضد "ليو". |
Ve o zaman gelene kadar Hiçbir şey söylemeyeceğim. | Open Subtitles | لذا حتى يأتي أوانه لن أقول أي شيء |
bir şey söylemeyeceğim. Sadece kötü kahve içmeye geldim. | Open Subtitles | لن أقول أي شيء أنا هنا لأحتسي القهوة السيئة |
Seni doktor-hasta gizliliğini kırmaya zorlayacak herhangi bir şey söylemeyeceğim. | Open Subtitles | لست أقول أي شيء قد يجبرك على انتهاك قواعد السرية بين الطبيب والمريض |
Söz veriyorum, siz inandırmak için başka bir şey söylemeyeceğim. | Open Subtitles | لن أقول أي شيء مجدداً لأحاول إقناعك |
bir şey söylemek zorunda değilsin söylediğin her şey delil olacaktır. | Open Subtitles | لا يلزمك أن أقول أي شيء إلا إذا كنت ترغب في ذلك ، ويقول أي شيء تفعله كما يمكن إعطاء الأدلة. |
bir şey söylemek istemedim ama durum kötüleşiyordu. | Open Subtitles | لم أرد أن أقول أي شيء ولكن الأمر كان يزداد سوءا |
Olamaz! Oğlun hakkında bir şey söylemem, yemin ederim! | Open Subtitles | لا، لن أقول أي شيء عن ابنك، أقسم |
- Tommy, Onu rahat bırak. - Adamın hakkında bir şey söylemiyorum, Ruhu şad olsun. | Open Subtitles | ـ تومي ، غير الموضوع ـ لا أقول أي شيء ضد الرجل ، فليرحم الله روحه |
Ama Sabrina'ya bir şey söyleyemem çünkü kıskançlık kartımı Philip olayında kullandım. | Open Subtitles | لكنني لا أستطيع أن أقول أي شيء لسابرينا لأنني قد صرفت بطاقة الغيرة على كل أمور فيليب |
Dinle, sakın konuşma. Hiçbir şey söyleme. | Open Subtitles | الاستماع، لا نتحدث، لا أقول أي شيء. |
Kamyon hakkında tek kelime etmeyeceğim ve ikinizi de hiç görmedim diyeceğim ha? | Open Subtitles | ..وألا أقول أي شيء عن الشاحنة.. و أني لم أر أي منكما؟ .. |
Hiç bir şey demem. | Open Subtitles | في أي وقت تريده لن أقول أي شيء .. |
bir şey söyleme, yapma bunu bize. | Open Subtitles | لا أقول أي شيء. لا تفعل هذا بالنسبة لنا. |
Koç, bir şey söylemedim. Bana inanmalısın! | Open Subtitles | أيها المدرب أنا لم أقول أي شيء يجب أن تصدقني |
Özür dilemek istiyorum. Bir şey söylememem gerekirdi. | Open Subtitles | أردت الإعتذار كان من الأجدر أن أقول أي شيء |
Hiçbir şey demiyorum, sadece lekeye bakıyorum. | Open Subtitles | لا أقول أي شيء أنا أحدق فقط بذلك الفخار |
Ben onlara bir şey söylemeden önce, herkese ne olduklarını sormamı mı? | Open Subtitles | أسأل الجميع ما هي عليه قبل أن أقول أي شيء لهم؟ |
Haldeman hakkında hiçbir şey söylemem. Asla. | Open Subtitles | لن أقول أي شيء أبدا عن هالدمان |