- Sayın Yargıç, Bir şey söyleyebilir miyim? | Open Subtitles | أيها القاضي ، هل يمكن أن أقول شيئاً ، لو سمحت؟ |
Merhaba, onun yerine Bir şey söyleyebilir miyim? | Open Subtitles | مرحباً , أيمكنني أن أقول شيئاً نيابةً عنه ؟ |
Donup kaldım, anlıyor musun? Yanlış bir şey söylemek istemedim? | Open Subtitles | تجمّدت , كما تعلمين لم أرد أن أقول شيئاً خاطئاً |
Burayı yaşanacak hale getirene kadar bir şey söylemek istememiştim. | Open Subtitles | لم أرد أن أقول شيئاً حتى أتمكن من أن أجعله مكان للعيش به |
Eh, bu konuda Bonnie'ye bir şey söylemem. | Open Subtitles | حسناً ، لن أقول شيئاً لبوني حول هذا الموضوع |
Kayıtlar için söylüyorum, avukatım gelene kadar hiç bir şey söylemeyeceğim. | Open Subtitles | إن هذا للمحضر فقط، لن أقول شيئاً من دون المحامي الخاص بي |
Peki, Bir şey söyleyebilir miyim? Şu an, çok haklı olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | حسنٌ، أيمكنني أن أقول شيئاً في هذه اللحظة، أنا أعتقد بأنّكِ محقة تماماً |
Bir şey söyleyebilir miyim komutanım? | Open Subtitles | أيمكنني أن أقول شيئاً يا سيدي ؟ |
Bay Akıllanmaz hakkında Bir şey söyleyebilir miyim? | Open Subtitles | أيمكنني أن أقول شيئاً عن الرجل الفاسد؟ |
Tek bir şey söylemek istiyorum. Ben vaaz vermek ya da söylev çekmek istemiyorum ama... | Open Subtitles | أريد أن أقول شيئاً واحداً و لا أحاول هنا أكون ناصحاً أو تهكمياً بأي حال من الأحوال |
Anna yanımda. İkinize de bir şey söylemek istiyorum. | Open Subtitles | آنا معي هنا، أريد أن أقول شيئاً لكل منكما. |
Şimdi çocuklarla ilgili bir şey söylemek istiyorum. | Open Subtitles | ــ اسمع يا دوني ــ أريد أن أقول شيئاً عن هؤلاء الأطفال |
Biliyorsunki Bart, buradaki tek yetişkin ben olduğum için, sanırım bir şey söylemem gerekiyor. | Open Subtitles | أتدري، بصفتي الوحيد البالغ هنا، أشعر أنه من واجبي أن أقول شيئاً |
Biliyorum ama eğer konuşmak istediğin bir şey varsa sen istemediğin sürece kimseye bir şey söylemem. | Open Subtitles | أعلم ذلك, لكن لو كان هنالك شيئاً تريد التحدّث بشأنه, لن أقول شيئاً لو لا تريد مني ذلك. |
Kayıtlar için söylüyorum, avukatım gelene kadar hiç bir şey söylemeyeceğim. | Open Subtitles | إن هذا للمحضر فقط، إنني لن أقول شيئاً من دون المحامي الخاص بي |
Ama gitmeden önce bir şey söyleyeceğim. | Open Subtitles | لكن دعيني أقول شيئاً واحداَ قبلَ أن أذهَب |
"Sana soracağım bir şey vardı," dedin, ve ben tek kelime etmedim. | Open Subtitles | و أنت قلت "أريد أن أسألِك سؤالاً". و أن لا أقول شيئاً. |
Sayın hâkim. Lütfen, bir şey söylememe... | Open Subtitles | حضرة القاضي, هل يمكننيّ أن أقول شيئاً من فضلك؟ |
Evet, bunun için cidden üzgünüm, sana bir şeyler söylemem gerekirdi. | Open Subtitles | أجل، أنا في غاية الأسف لهذا كان علي أن أقول شيئاً |
Gerçekten hiçbir şey söylememem gerekir, çünkü gerçekten bana çok para kazandıracakmış gibisin, ama, biliyorsun, insanların sorunlarının çaresi, her zaman o turuncu kutulardaki haplar değildir. | Open Subtitles | أنا حقاً يجب أن لا أقول شيئاً لأنك تبدين رائعة جداً في عملك لكن الحبوب في تلك الزجاجة البرتقالية |
Unut bunu. Ona hiçbir şey demeyeceğim. Benim sorunum değil. | Open Subtitles | انسَ الأمر، لن أقول شيئاً لهذه الفتاة لا يندرج الأمر في مسؤولياتي |
Bir şey söyle. Onu buraya kadar sürükledim ve hiçbir şey söylemiyorum. | Open Subtitles | عليّ أن أقول شيئاً لقد أحضرتها إلى هنا والآن أنا كمن أكل القط لسانه |
Ablama Bir şey diyebilir miyim? | Open Subtitles | هل تسمحي لي بأن أقول شيئاً لأختي ؟ |
Birşey söyleyebilir miyim, lütfen? | Open Subtitles | هل يمكنني أن أقول شيئاً ما من فضلكم |
Sadece bir dakika, yenge sana birşey söylemek istiyorum. | Open Subtitles | دقيقة واحدة يا خالتي أريد أن أقول شيئاً |
Burada yapmak istediğim, anlamak ile bakış açısını değiştirebilmenin ne kadar bağlantılı olduğuyla ilgili bir şeyler söylemek. | TED | لذا ما أهدف له هو أن أقول شيئاً حول كيف أن الفهم وتغيير منظورك مرتبطان. |