O orospu kendi yalanlarını kendisi söylemeliydi. | Open Subtitles | كان يجب عليك أن تدعى العاهرة تقول أكاذيبها بنفسها |
Oh, Onun yalanlarını ve düzmecelerini sürdüren arkadaşlarını mı diyorsun? | Open Subtitles | أوه أنت تعني الأصدقاء الذين أداموا أكاذيبها وأخفوها؟ |
Orada çıkmış yalanları sıralarken daha fazla dinleyemedim. | Open Subtitles | لم أستطع الإنصات إليها تقف هناك وتحكي أكاذيبها ... |
yalanları içinde boğuldu. Ne? | Open Subtitles | لقد أصبحت غارقة في أكاذيبها. |
İnanmayın onun yalanlarına. Buranın dışındaki bir dünyadan geldim ben. | Open Subtitles | لا تصدقو أكاذيبها لقد أتيت من من عالم خارج هذا المكان |
Onun yalanlarından daha fazlasını hak ediyorsun. | Open Subtitles | إنّكَ تستحقّ ما هو أفضل مِنْ أكاذيبها |
Hayır, söyleyemez. Çünkü yalanlarını çürütmek üzere orada olacağım. | Open Subtitles | كلّا، لأني سأكون هناك لنفي أكاذيبها. |
Bu akşam kendi yalanlarını ona karşı kullanacağım. | Open Subtitles | الليلة سأقلب أكاذيبها ضدها. |
Evet, aynen yalanları gibi. | Open Subtitles | نعم، مثل أكاذيبها |
Kardeşimin ikna gücü yüksektir ama yalanlarına kanamazsın. | Open Subtitles | إنها مقنعة، لكن لا يمكن أن تصدقي أكاذيبها. |
Onun yalanlarından daha fazlasını hak ediyorsun. | Open Subtitles | إنّكَ تستحقّ ما هو أفضل مِنْ أكاذيبها |