Tüm bu olanlar bir kızın öldürülmesinden çok daha büyük. | Open Subtitles | هذا الامر برمتهِ أكبر بكثير من مجرد جريمة قتل لفتاة |
Bu adamın izinsiz mülke girmekten çok daha büyük dertleri var. | Open Subtitles | هذا الرجل لديه مشاكل أكبر بكثير من التعدي على ممتلكات الغير |
Bu ipler, mahalleden çok daha büyük bir şeylere katkı koyabileceğimiz bir alan yaratıyorlardı. | TED | أحدثت هذه الحبال مساحة حيث كنا قادرين على المساهمة بشيء ما الذي كان أكبر بكثير من الحي والجيرة. |
Ama buradan gözüküyor ki aslında fikir değiştirebilecek insan sayısı çok daha fazla. | TED | لكننا نظهر أن هناك عددًا أكبر بكثير من الذين قد يفكرون في تغيير مواقفهم. |
Bizim bahsettiğimiz şey, çok daha büyük ölçekli olacak. | TED | الذي نتحدث عنه سيكون شيئًا أكبر بكثير من هذا. |
Verilerinizi paylaşma fikrine açık olmalısınız, ki bu web sitenizi ya da bilgisayarınızı paylaşmaktan çok daha büyük bir adımdır. | TED | لذا يجب أن نكون منفتحين لتقاسم البيانات، التي هي خطوة أكبر بكثير من مجرد مشاركة صفحة على الشبكة، أو من حاسبك. |
Seslerin ve çoklu enstrümanların katmanlarıyla, benimkinden çok daha büyük dünyalar ve ses atmosferleri yaratabiliyorum. | TED | مع طبقاتٍ من الأصوات والعديد من الآلات الموسيقية أستطعت أن أصنع قطعة موسيقية وعوالم أكبر بكثير من عالمي. |
Şimdi, belli ki, bütün bu şey şimdi haline gelmiştir çok, ister iyi teğmen basit durumda çok daha büyük toz ısırıkları nedeniyle, olarak biz sadece gördük , dikkatsizlik görüntülenen bu üç cadı tarafından şimdi salgın boyutlarına haline gelmiştir. | Open Subtitles | الآن ، بكل وضوح هذا الشيء بأكمله قد أصبح أكبر ، أكبر بكثير من مجرد قضية بسيطة عن أن يكون الملازم الجيد |
Amacım bundan çok daha büyük evlat. | Open Subtitles | إنّ المرحلة النهائية التي خططتُ لها أكبر بكثير من ذلك يا فتى |
Bu durum bir cinayet soruşturmasından çok daha büyük. | Open Subtitles | أيها السادة، هذا الموقف أصبح أكبر بكثير من تحقيق جريمة قتل. |
Çocuklardan arta kalanları düşünürsek tüneldeki mantar kolonisinin buradakinden çok daha büyük olacağını söyleyebiliriz. | Open Subtitles | وفقاً لبقايا الصبيَّين، فمستعمرة الفطر في النفق قد تكون أكبر بكثير من هذه. |
Damselden çok daha büyük olmama rağmen, hala oldukça korkutucu bir bakış. | Open Subtitles | على الرغم من أني أكبر بكثير من سمكة الفتاة هذه, انه لا يزال مشهدا مخيفا الى حد بعيد. |
Bilmiyorum, burası hep konuştuğumuzdan çok daha büyük. | Open Subtitles | لستُ أعلم، هذا أكبر بكثير من أيّ شيءٍ ناقشناه من قبل |
Bilmiyorum, burası hep konuştuğumuzdan çok daha büyük. | Open Subtitles | هذا أكبر بكثير من أيّ شيءٍ ناقشناه من قبل |
Fit olmayan kişiler bitiş çizgisine olan uzaklığı daha iyi fiziksel görünüme sahip insanlara göre çok daha fazla olarak tahmin ettiler. | TED | في الواقع رأى الناس، الغير لائقين بدنيًا، المسافة إلى خط النهاية أكبر بكثير من أولئك الذين يتمتعون بهيئة بدنية أفضل. |
Ama gerçek, bunun anatomik bir anlaşılmazlıktan çok daha fazla olduğu. | TED | ولكن الحقيقة، هي أن هذا أكبر بكثير من مجرد سوء فهم لعلم التشريح. |
Bir kara ışıklı çok daha fazla yetki bir cehennem ile birileri lazım rağmen ona yardım olabilir. | Open Subtitles | مع أن هناك أحد يساعده بقوى أكبر بكثير من قوى المرشد المظلم |
Alex, bu program için profesyonel... uzmanlığının çok ötesinde bir değer taşıyordu. | Open Subtitles | كان أليكس جزءا هاما في هذا البرنامج أكبر بكثير من خبرته المهنية |
Test sonuçlarının bize gösterdiği senin bir birinci sınıf er'den daha fazlası olduğundu. | Open Subtitles | وأظهرت نتائجك أنك تملك قدرات أكبر بكثير من تلك التي يملكها جندي أول. |
Kafandaki şey bütün mikroçiplerdeki bilgiden katbekat daha değerli. | Open Subtitles | الثروة موجودة في رأسك قيمتها أكبر بكثير من القائمة بأكملها متضمنة هذه الذاكرات المصغرة |
Hayvan çok büyük bir kafatasına sahip. Ve dediklerine göre, avcıların kurşunu fayda etmiyormuş. | Open Subtitles | الوحش أكبر بكثير من الذئب ، وقالوا أنه لا يخاف من رصاص الصيادين |
Pişmanlığın acısı sıkı çalışmanın acısından çok daha büyüktür. | TED | ألم الندامة أكبر بكثير من آلم العمل المتعب. |