Yapmaya karar verdikleri şey, mümkün olduğunca çok yataklı uzmanlaşmış tedavi merkezleri inşa ederek ilk önce hastalığın yayılmasını yavaşlatmak ve böylece hastalığın başkalarına bulaşmasını önlemekti. | TED | ما قرروا فعله هو أولًا محاولة إبطاء هذا الوياء بتركيب أكبر عدد ممكن من الأسرّة في مراكز المعالجة المتخصصة بحيث يمنعون المرض من الإنتشار من المصابين. |
Evet... onu geciktirmek için mümkün olduğunca çok Amazon'a ihtiyacım var. | Open Subtitles | يجب أن نفعل شيئاً نعم أريد أكبر عدد ممكن من فتيات الأمازون لكي نعطلها |
mümkün olduğunca çok kişiyi beraberinde götürmek istemiştir. | Open Subtitles | و ربما كان يحاول ان يتخلص من أكبر عدد ممكن من الناس معه |
Mümkün olduğunca fazla Japon öldürmeye kendimizi adamıştık. | Open Subtitles | كان هدفنا قتل أكبر عدد ممكن من اليابانيين |
Mümkün olduğunca fazla insana ihtiyacınız olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | قلت للتو أنّك تحتاج إلى أكبر عدد ممكن من الناس. |
Ben bir kütüphaneciyim ve yapmaya çalıştığı şey bütün bilgi kaynaklarını onlara ulaşmak isteyen olabildiğince çok insana ulaştırmak. | TED | أنا أمين مكتبة, وما أحاول أن أفعله أن أجعل كل أعمال المعرفة بمتناول أكبر عدد ممكن من الراغبين بقراءتها |
Aslında benim konum, mümkün olduğu kadar çok insanla paylaşırsam işe yarar. | TED | في الواقع، تنجح مؤامرتي فقط إذا شاركتها مع أكبر عدد ممكن من الأشخاص. |
Haberi yayıp olabildiğince tanığı kullanabilmek için mi? | Open Subtitles | لنشر الخبر وأنخراط أكبر عدد ممكن من المشاهدين؟ |
Bu yüzden yarın adaylığını açıklar açıklamaz Moira mümkün olduğunca çok kamera önüne geçmeni istiyorum. | Open Subtitles | فأريدك أن تقفي أمام أكبر عدد ممكن من الكاميرات. |
Ağaçlardan 4 yıl önce, hükümet bizden mümkün olduğunca çok gerillaya ulaşmak için bir iletişim stratejisi geliştirmemizi istedi. | TED | قبل الأشجار بأربع سنوات، قامت الحكومة بالتواصل معنا لمساعدتهم في وضع استراتيجية اتصال لإخراج أكبر عدد ممكن من المغاوير من الغابة. |
Bu yüzden geçen altı yıl boyunca mümkün olduğunca çok insanın bu tür teknolojileri ve bunların olası sonuçlarını anlayabilmesini kişisel misyonum haline getirdim. | TED | وعليه، منذ السنوات الست الماضية، أصبحت مهمتي الشخصية هي التأكد من تعريف أكبر عدد ممكن من الناس بهذا النوع من التقنيات ومجالات تطبيقها. |
Farkı kapatabilme şansınızı en iyi seviyeye çıkarmak için felaketle sonuçlanan bu üç hatayı tetiklemeden mümkün olduğunca çok itici kullanmanız gerekiyor. | TED | أنت بحاجة لاستخدام أكبر عدد ممكن من الدافعات لتعطي لنفسك أفضل فرصة بتقليص الفجوة، دون تحريض أي من الأمور الثلاثة المفشلة بشكلٍ كارثي. |
mümkün olduğunca çok aileye anlattık. | Open Subtitles | أخبرنا أكبر عدد ممكن من الآباء |
Shrieve hiçbir şeyi şansa bırakmıyor. Hastalığı mümkün olduğunca çok insana bulaştırmaya çalışıyor. | Open Subtitles | (شريف) لا يترك شيئًا للمصادفة، إنّه يودّ إصابة أكبر عدد ممكن من الناس. |
Moe, deliriyorum, mümkün olduğunca çok beyin hücremi öldürecek birşeyler lazım bana. | Open Subtitles | أنا في طريقي للجنون يا (مو) أحتاج أن أقتل أكبر عدد ممكن من خلاياي العصبية |
Bu süre içinde tedaviyi Mümkün olduğunca fazla insana bulaştırmanız çok önemli. | Open Subtitles | وخلال هذه الفترة، لا بد أن تقوموا بتمريره على أكبر عدد ممكن من الناس |
eğitim kampına gittiğimde söylediğim... Mümkün olduğunca fazla müslüman ve arabı öldürmek istiyorum. | TED | عندما ذهبت الى معسكر التدريب أقول، "أريد أن أقتل أكبر عدد ممكن من المسلمين، أكبر عدد ممكن، من العرب." |
Mümkün olduğunca fazla kafiri rencide etmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول أن أورط أكبر عدد ممكن من الكافرين |
Yarım mil uzunluktaki yürüyüş kumsalın iki ucundan da bazı insanlar için uzun olabilir, ancak arabanız olabildiğince çok insana ulaşır. | TED | إن سير مسافة نصف ميل قد تكون بعيدة لبعض الزبائن خاصة المتواجدين على أطراف الشاطىء , ولكن عربتك سوف تخدم أكبر عدد ممكن من الزبائن |
Zamanın çoğu kaptanı güvertenin altına mümkün olduğu kadar çok işçi sıkıştıran "sıkı paketçi"ydi. | TED | وكانت السفن حينها تعتمد مبدأ التعبئة الضيقة فهدفهم نقل أكبر عدد ممكن من الرجال أسفل سطح السفينة |
Haberi yayıp olabildiğince tanığı kullanabilmek için mi? | Open Subtitles | لننشر الكلمة , ونُشرك أكبر عدد ممكن من العيون . |