Bütün bunlar, uyduların sadece daha büyük, daha büyük, daha da büyük ve daha pahalı olmasını sağladı, şu anda bir tanesi yaklaşık bir milyar, evet milyar, dolar ediyor. | TED | جميع هذه الأمور جعلت من الأقمار الصناعية أكبر وأكبر وأكبر وأكثر كلفة، الآن حوالي 1 مليار دولار لكل واحد منها. |
Ama günümüzde, çok daha büyük binalar dünyanın her yerinde dikiliyorlar. | TED | ولكن اليوم، تُشيد حول العالم مبان أكبر وأكبر. |
Ama sanal ve gerçek dünyadaki deneyimler birbirleriyle daha fazla örtüşmeye devam ettikçe diğer insanların benim hissettiğim gibi hissetmesi konusunda gittikçe daha büyük bir potansiyel oluşuyor. | TED | ولكن بينما تتقاطع خبرات العالمين الحقيقي والافتراضي هناك احتمال أكبر وأكبر بأن يشعر آخرون بنفس ما أشعر به أنا |
Daha da büyür, ağırlaşır ve de gittikçe daha da büyük kayaları içine almaya başlar. | Open Subtitles | تصبح أكبر وأثقل ويلتهم صخوراً أكبر وأكبر |
Ben büyüdükçe oyun alanı da büyümeye devam etti muhalleyi de aştı. | Open Subtitles | وحينما صرتُ أكبر سنا ساحة اللعب صارت أكبر وأكبر وصلت أبعد من الحي |
Genç bir yıldızı çevreleyen bir disk katı bir temel oluşunca gaz almaya başlar büyüdükçe büyür ve bu süreç etrafta bir gezegen oluşturacak materyal kalmayana kadar sürer. | Open Subtitles | تتكتل إلى نواة صلبة تقوم بعد ذلك بمراكمة الغاز لتصبح أكبر وأكبر حتى تزيل كل المواد المكونة للكواكب في منطقتها |
Bu şey git gide sandığımızdan daha büyük bir hal alıyor. | Open Subtitles | أجل. هذا الأمر لا ينفك أن يصبح أكبر وأكبر. |
Bunun anlamı şu: Laboratuvar test tüpünde bazı kimyasalları karıştırıyorum, sonra bu kimyasallar kendiliğinden birleşerek daha büyük yapılar oluşturuyorlar. | TED | ما يعنيه ذلك هو أن باستطاعتي مزج بعض المواد الكيميائية معاً في أنبوب اختبار في معملي، وستبدأ هذه المواد الكيميائية بالاتحاد بنفسها لتكوين بُنىً أكبر وأكبر. |
Fakat inşasının dört yıl ardından Gustave Eiffel Eyfel Kulesini inşa ediyordu ve Eyfel Kulesini inşa ederken dünya şehirlerinin siluetlerini de değiştirdi değiştirdi ve geliştiricilerin daha büyük binalar inşa etmeye başlamasıyla ve sınırları daha yükseğe doğru iterken daha iyi mühendislikle birlikte New York City ve Şikago gibi şehirler arasında rekabet başladı. | TED | ولكن بعد بناءها بأربع سنوات، كان جوستاف ايفل يبني برج ايفل، وبينما كان يبني برج ايفل، غير آفاق مدن العالم، غير وخلق منافسة بين الأماكن مثل مدينة نيويورك وشيكاغو، حيث بدأ المطورون بناء مباني أكبر وأكبر ودفع الغطاء أعلى وأعلى بهندسة أفضل وأفضل. |
Ve varlıklı konumdaki bireylerin daha büyük arabalar ya da yatlar için yarışmalarına son vermesinde değilim ama o parayı ya yeni iş alanları açmak için ya da dünya çapındaki sorunlara müdahele için kullanmalılar. | TED | و أعتقد أنه مهما للأفراد الذين فى وضع مترف أن ألا ينتهي بهم الأمر أن يتنافسوا على قوارب أكبر وأكبر, وسيارات أكبر و أكبر لكن انت تعلم, أن يستخدموا تلك الأموال فى إيجاد وظائف جديدة أو أن يحلوا مشكلات العالم |
Ve daha çok daha büyük yapılar inşa ettiler. | Open Subtitles | واكتظّت إلى تراكيب أكبر وأكبر |
Bu hikaye gitgide daha büyük bir hal almaya başladı. | Open Subtitles | - القصة تكبر أكبر وأكبر. |
Ben de ona mektuplar gönderip, adının her seferinde daha da büyük harflerle yazıldığı programlar aldım. | Open Subtitles | كنت أرسل له الصور ويصلني منه نشرات... حيث كان اسمه يكتب... بحروف أكبر وأكبر |
Oğlum, bu saç şekli ağzını daha da büyük gösteriyor. | Open Subtitles | يا صاح, هذه القصة تجعلك فمك أكبر وأكبر |
Evrende daha ve daha uzakları gözlemledikçe gerçekliğimiz de hala, büyüdükçe büyüyor. | Open Subtitles | وكلما أنعمنا النظر أكثر و أكثر في الكون كلما نما واقعنا أكبر وأكبر |
Bir dev olana kadar büyüdükçe büyüyeceğim. | Open Subtitles | سوف أكبر وأكبر وأتحول الى عملاق |