Avrupa'daki 2 Haziran Hareketindeki yoldaşlarına daha faydalı olacağını söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت أنها ستكون أكثر إفادة في أوروبا مع رفاقها. |
Avrupa'daki 2 Haziran Hareketindeki yoldaşlarına daha faydalı olacağını söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت أنها ستكون أكثر إفادة في أوروبا مع رفاقها. |
Belki sizin ayrıcalıklı tayfanızda olsaydım, daha faydalı olabilirdim. | Open Subtitles | ربما إن كنت في الأضواء كنت سأكون أكثر إفادة |
Ama onları yok etmektense kullanmak daha yararlı olur bence. | Open Subtitles | لكن يبدو أكثر إفادة لي استغلالهم من قتلهم |
Kendi araştırmama devam edersem daha yararlı olurum diye düşünüyorum. | Open Subtitles | أشعر أنني سأكون أكثر إفادة لك إن استكملت بحثي الخاص بالطبع، في الوقت المناسب.. |
Onunla birkaç saat geçirmem seninle geçirdiğim bir yıldan daha yararlı oldu. | Open Subtitles | بضع ساعات معها كانوا أكثر إفادة من سنة معك |
Onu kendin öldürmen, terapi açısından sana her zaman daha faydalı olurdu. | Open Subtitles | سيكون في الواقع أكثر إفادة لك علاجياً لو قتلته بنفسك |
- Burada daha faydalı olurum. Ryan'a hedef konusunda yardım ederim. | Open Subtitles | أنا أكثر إفادة هنا بمساعدة (رايان) في معرفة من هي الأهداف. |
Tabi dışarıdan, Delphi Kahini'ni ziyaret etmekten daha faydalı gözükmüyor olmalı. | Open Subtitles | حتى وإن كنت أدركت أنها من الخارج تبدو (ليست أكثر إفادة كزيارة إلى (ديلفيك أوراكل |
Lynette'in üzüntüsünün yerini çok daha faydalı duygu aldı. | Open Subtitles | استبدلت (لينيت) شعورها بالحزن ...بشعور أكثر إفادة |
Bu çocuk UNSC için bir filo yıkıcı güçten, bin teğmenden veya benden daha yararlı olabilir. | Open Subtitles | هذا الطفل ممكن أن يكون أكثر إفادة للمنظمة أكثر من أسطول من المدمرات أو الآلاف من الملازمين أو أكثر مني |