Çoğu insan çocuklarını hetero yetiştirir ben de kendiminkileri gey yetiştireceğim. | Open Subtitles | أكثر الناس يربون أطفالهم على الاستقامة أنا سأربي أطفالي على الشذوذ |
Çoğu insan sadece kolaylarına geldiğinde doğru şeyi yapar. | Open Subtitles | أكثر الناس يفعلون الشّيء الصّحيح فقط عندما هو سهل لهم |
Çoğu insan parmağını duvardaki prize sokmaktansa seninle vakit geçirir. | Open Subtitles | أكثر الناس يفضّلوا أن يلصقوا أصابعهم في مقبس الحائط من يصرف دقيقة معك. |
Aslında birçok insan bu yığınlara baktığında çöp görür. | TED | والآن عندما ترى هذه الجبال أكثر الناس تراها على أنها مجرد نفايات |
Bir çok insan en iyi yaşamın acıdan kaçarak olduğunu düşünür. | Open Subtitles | يَعتقدُ أكثر الناس أن أفضل طريقة للعَيْش هي بالهروب من الألم. |
çoğu insanın sana ilk olarak sormak isteyeceği bir soruyla başlayalım. | Open Subtitles | دعنا نبدأ بسؤال لأنني أعتقد بأن أكثر الناس يرغبون بسؤالك أولاً |
Bir çok insanın başından geçmesi dolayısıyla birçok kişi tarafından anlaşılabileceğini düşündüğümüz iş görüşmesi örneğinde karar kıldık. | TED | ومن ثم قررنا أن الموقف الذي يتعلق بأغلب الناس لأن أكثر الناس يمرون به هو المقابلة الوظيفية. |
Çoğu insan meleklerin tarafında olduğuna inanır. | Open Subtitles | أكثر الناس يعتقدون بأنّهم جانبا من الملائكة. |
Çoğu insan çocuklara nasıl yaklaşacağını pek bilemiyor. | Open Subtitles | لا عليك أكثر الناس لا يدركون أنه يجب عليهم أن يعدلوا نظراتهم مع هذا النوع من الأطفال |
Çoğu insan Honduras'ın nerede olduğunu bile bilmez. | Open Subtitles | حسناً أكثر الناس لا يعرفون حتى أين تقع هندوراس |
Çoğu insan tekrar eski haline dönüyor, değil mi? | Open Subtitles | لكن أكثر الناس يعودون إلى أن يكونوا أنفسهم، صحيح ؟ |
Çoğu insan tacı alıp gider. | Open Subtitles | وقطعة لجانيس لان. بجدية أكثر الناس يأخذون التاج ويذهبون. |
Çoğu insan, onları hediye eden kişi ziyarete geleceği zaman beğenmedikleri hediyeleri meydana çıkarırlar | Open Subtitles | إن أكثر الناس ينقبون عن الهدايا التى لا يحبونها حينما يجىء شخص أعطاهم إياها لزيارتهم |
Çoğu insan böyle bir nefreti yaşamları boyunca hissedemezler. | Open Subtitles | هذا النوع من الكره أكثر الناس لا يواجهونه طيلة حياتهم |
birçok insan, altı kutu birayı, tek başına içmez. | Open Subtitles | أكثر الناس لا يعرضون للشرب علبتان ستّة إثنتان لوحدهم. |
Biliyorsun, bu büyük bir utanç çünkü birçok insan bunu hiçbirzaman unutamıyorlar. | Open Subtitles | أنت تعرف أنّه مثل الكابوس لأنّ أكثر الناس لايمكنهم أبداً نسيانه |
Çünkü,bunu düşündünde,birçok insan boynunun altından sabunlamaya başlar. | Open Subtitles | لأن، عندما تفكر في الموضوع، أكثر الناس يرغي من اسفل الرقبة |
Pek çok insan yeni uyanıyor ama o zaman bile sessizdir. | Open Subtitles | أكثر الناس لم يستيقظوا بعد و البلدة هادئة بوجه عام |
Ben kullandığım zaman bir çok insan hayaletlerden ve cadılardan bahsettiğimi sanıyor. | Open Subtitles | معظم الناس يعتقدون أنها فوق الطبيعة أنني أتكلم عن الأشباح يستعمل أكثر الناس الكلمة الإستثنائية |
Aslını söylemek gerekirse, annem çoğu insanın saçma konuştuğunu söyler ve dinlemeye değmezmiş. | Open Subtitles | فظيع سيئ دعوني أقول لكم كل الحقيقة أمي تقول أن أكثر الناس يتكلمون كلام كالقمامة و هو لا يستحق أن يُسمع |
Pek çok insanın, olduğunu sandığı şey aslında şudur: | Open Subtitles | خطّ السير الذي يعتقد أكثر الناس فى حدوثه |
Babam tanıdığım en çalışkan ve en zeki insanlardan biri. | TED | إن والدي أكثر الناس اجتهاداً بعمله والأذكى من بين أعرفهم. |
Herkes onun dünyanın en mutsuz ve cimri insanı olduğunu bilir. | Open Subtitles | و الكل يعلم بأنّه أكثر الناس بُؤساً وبُخلاً على وجه المعمورة |
Çünkü dünyanın en zeki insanları sınırları yaratıcılık kaynağına dönüştürür. | TED | لأن أكثر الناس براعةً في العالم يحولون الحدود إلى موارد لإبداعاتهم. |