Gördüğümüzden çok daha fazla kan varmış. | Open Subtitles | كان هناك دمُّ أكثر بكثيرُ مِنْ ما نحن نَرى. |
O yaşam tarzının, düşündüğünden çok daha çekici olduğunu göreceksin. | Open Subtitles | أنت سَتَجِدُ ذلك ذلك أسلوبِ الحياة جذّابُ أكثر بكثيرُ منك يَعتقدُ. |
Ama aslanların çok daha hassas gözleri vardır. | Open Subtitles | لكن الأسودَ لَها عيونُ حسّاسةُ أكثر بكثيرُ. |
- Sayın Başkan, bundan çok daha fazlasını yapabilirsiniz. | Open Subtitles | سيدتى الرئيسة , يُمْكِنُكِ أَنْ تَعمَلُى أكثر بكثيرُ مِنْ ذلك. |
İki çocukla uğraşmak çok daha zordur. | Open Subtitles | إثنان عملُ أكثر بكثيرُ مِنْ واحد. |
Bunda, Arap yelkenlisinden çok daha fazla yüksek teknoloji kullanılmış. | Open Subtitles | هذا أكثر بكثيرُ تقنية متطورة مِنْ داهو ... لِماذا لماذا لَمْ تَسْألْني للخُرُوج معك؟ |
Eğer bu ölü çocuk ve kanıtlarla oynanma konusunda herhangi bir şey biliyorsan bir temyizden çok daha fazlasını kaybedersin. | Open Subtitles | إذا تَعْرفُ أيّ شئَ حول هذا الولد الميت أَو التلاعب دليلِ، عِنْدَكَ أكثر بكثيرُ للفَقْد مِنْ فقط نداء. هَلْ هو يَحصَلُ عَلى قديمِ، جيِم؟ |
Beni dinle..onu değil..bir kadın çok daha iyidir | Open Subtitles | أي إمرأة مألوفةُ أكثر بكثيرُ كa دليل مَنْ؟ |
Bu çok daha güçlü. | Open Subtitles | هذا قويُ أكثر بكثيرُ. |
Kas tonusu değişmiş. Biseps çok daha şekilli. | Open Subtitles | bicep أكثر بكثيرُ تَعريفاً. |