Belki Daha samimi bir ortamda yine konuşuruz. | Open Subtitles | لذلك ربما سوف نتحدث مرة أخرى في وضع أكثر حميمية |
İnsan sözlerle kendini Daha samimi bir şekilde ifade ediyor. | Open Subtitles | المرء يمكن أن يعبر أكثر حميمية بالكلمات فحسب |
Daha samimi gibi. | Open Subtitles | انها أكثر حميمية أو شيء من هذا. |
sorusu kozmik bir soru, daha yakın bir soru ile kafiyeli gibi: Neden varım? Neden varsın? | TED | ذلك سؤال كوني، وانه نوع من القوافي مع سؤال أكثر حميمية: لماذا أنا موجود؟ لماذا أنت موجود؟ |
Tek kişilik olur. daha yakın, daha iyi. | Open Subtitles | حسناً، سآخذ غرفة منفردة، فهي أكثر حميمية. |
- daha yakın bir ilişkiden söz ediyorum. Dairesinde hiç bulundunuz mu? | Open Subtitles | أنا أتحدّث في الواقع عن تفاعل أكثر حميمية أسبق وأن كنتَ في شقتها؟ |
Ama bence pirzola Daha samimi olur. | Open Subtitles | لكن أعتقد أن الأضلاع أكثر حميمية. |
Hep Daha samimi ortamları tercih etmişimdir. | Open Subtitles | لطالما فضلت جواً أكثر حميمية. |
Biraz Daha samimi. | Open Subtitles | فمن قليلا أكثر حميمية. |
Tabii Daha samimi alâkan karşılığında. | Open Subtitles | من أجل.. شؤون أكثر حميمية.. |
Hayır. Daha samimi durumları da gördüm. | Open Subtitles | رأيت إداءات أكثر حميمية. |
Böyle Daha samimi oluyor. | Open Subtitles | أنها أكثر حميمية بهذه الطريقة |
Bu düşüncemi seninle daha yakın olduğumuz bir vakit paylaşmaya niyetliydim. Ben de sıkıntımı ve sebebini paylaşmak istiyordum. | Open Subtitles | هذا الصبيّ يحمل كلمتي ولكنه يخبرها دون اعتبار كنت أنتوي إخبارك بهذا في لحظات أكثر حميمية |
Hayat gelecekte daha yakın bir mesafede yaşanacak. | Open Subtitles | ستجعلنا نعيش في مسكن أكثر حميمية في المستقبل |
Sanırım o bu gece biraz daha yakın olacak. | Open Subtitles | سيكون هذا أكثر حميمية |
Hayat öpücüğü kondurmak. Demek istediğim, ona bundan daha yakın bir olabileceğin bir durum olamaz. | Open Subtitles | {\pos(192,230)}،التنفّس الصناعيّ، الفم بالفم أقصد لا شيء أكثر حميمية من ذلك. |