Belki ABC cinayetlerinden biraz daha hareketli. | Open Subtitles | لقد كانت لمستك هنا أكثر سحرا مما سبق فى الجرائم الأخرى |
Balina ile buluşma iyi bir fikir olabilir ama yarın benim için daha uygun olur. | Open Subtitles | كما أن هذا اللقاء مع الحوت خاصتك ربما يكون، كما أعتقد، أكثر سحرا فى الغد. |
hayır, bana göre değil. BUi hangisi daha büyülü demek gibi ... çiçekler mi, gökkuşağı mı? | Open Subtitles | سؤالك يشبه السؤال عمن أكثر سحرا الزهور أم أقواس قزح؟ |
Güzel bir kadının klasik bir eseri yumuşak, nazik elleriyle kucaklamasından daha büyüleyici bir şey yoktur. | Open Subtitles | تعلم بأنه لا يوجد ما هو أكثر سحرا من إمرأة جميلة تحمل مؤلفات كلاسيكية في يديها الناعمتين |
Bırak geçelim. Bu müzik çok etkileyici, ama dans edersen, daha da etkileyici olur. | Open Subtitles | إسمح لنا بالمرور هذه الموسيقى ساحرة لكنه سيكون أكثر سحرا |
Ama işin komik tarafı, karanlık çökünce Leilani daha büyüleyici olmuştu. | Open Subtitles | لكن الأمر المضحك هو كلما حل الظلام أكثر كلما أصبح المكان أكثر سحرا |
Bilmiyorum, eskiden böyle değildi, beni daha çok sever, daha saygılı ve iyi davranırdı. | Open Subtitles | أنا لا أعرف، وقال انه لم تستخدم ل دائما أن يكون مثل هذا، مثل، اعتاد أن يكون أكثر سحرا. |
Oşnografi alanına yakın gelişmekte olan teknolojiler mevcut, ki bunları oşinografi ile bütünleştirebiliriz, ve bu geçiş süresince oşinografiyi çok daha büyülü birşey haline dönüştürebileceğiz. | TED | هنك تكنولوجيا ناشئة من حول مجال علم المحيطات سنشركها في علم المحيطات ومن هذا التلاقي سنحول علم المحيطات لشيء أكثر سحرا مما هو عليه |
Paris'in gündüz mü yoksa gece mi daha güzel olduğuna karar veremiyorum. | Open Subtitles | ما كانت باريس أكثر سحرا ليلا و نهارا |