Bir insanın kalp ya da beyin rahatsızlığı varsa, süreç daha hızlı olabilir. | Open Subtitles | إن أصيب الشخص بانسداد بالشرايين أو اضطراب عقلي يمكن أن يكون التأثير أكثر سرعة |
Bu onu daha dengesiz bir hale getirir, ancak daha hızlı ve çevik olmasını sağlar. | Open Subtitles | ذلك يجعلها أقل اتّزاناً، لكن أكثر سرعة ورشاقة. |
Bu biraz daha hızlı ama Çinliler kapsülü bulabilir. | Open Subtitles | هذا أكثر سرعة, لكن الصينيين سيتتبعون الصاروخ. |
Hasardan dolayı, kontrol kodunu en baştan yazıyorum ve daha hızlı yol alacak, hiç rahatsız edilmezsem. | Open Subtitles | نظراً للأضرار , يتوجب إعادة كتابة , برمجة التشغيل من البداية وسأكون أكثر سرعة إذا لم أتعرض للمقاطعه |
Bu onu daha dengesiz yapar ama çok daha hızlı ve çevik olmasını sağlar. | Open Subtitles | ذلك يجعلها أقل اتّزاناً، لكن أكثر سرعة ورشاقة. |
Bu da Atlantik ve Pasifik Okyanusları arasında çok daha hızlı ve ucuz bir deniz ulaşımı demek oluyor. | Open Subtitles | يُبشر ذلك بطريقٍ شحنٍ أكثر سرعة وأقل تكاليف بين المحيطين الأطلسي والهادىء |
Ancak güneş sistemi boyunca daha da uzaklara giderseniz tamamen daha hızlı fırtınalar bulabilirsiniz. | Open Subtitles | لكن بالابتعاد أكثر خلال المجموعة الشمسية ستجدون عواصف أكثر سرعة |
Bu seviyeyi bitirip hastaları her kurtardığımda başa geri dönüyorum. Ama daha az silah ve daha hızlı düşmanlarla. | Open Subtitles | ،كل مرة أنهي المستوى وأنقذ المرضى أعود إلى نقطة البداية بأسلحة أقل ومصاصي دماء أكثر سرعة |
Kabiliyetleri, bağımsız olarak bacaklarını hareket ettirerek kendilerini kırkayaklardan çok daha hızlı kılmaları. | Open Subtitles | أرجلها المستقلة الحركة والقوية تجعلها أكثر سرعة من حشرة الالفية |
Kıyının bu tarafında her zaman daha hızlı olacak, daha kıvrak. | Open Subtitles | على هذا الجانب من الساحل، سيكون أكثر سرعة وأكثر قدرة على المناورة |
Ne yazık ki hastalığın ilerleyişi düşündüğümden biraz daha hızlı. | Open Subtitles | لسوء الحظ ، هذا المرض يتحرك ... أكثر سرعة مما |
Size deneme yaptığımız görüntülerin olduğu bir video izleteceğim -- çok daha hızlı. | TED | إذن سأعرض عليكم فيديو سريع حيث نقوم بسيناريو تجريبي -- إنه أكثر سرعة بكثير. |
Ve bunun için imkanlar mümkün olabileceğini düşündüğünüzden çok daha hızlı gelişiyor. | TED | والفرص بالنسبة إلى حدوث هذا... ...تتزايد بمعدل أكثر سرعة مما قد يظن المرء ممكناً. |
Yani bu şeylerin benimsenmesi 6.3 milyar kişiye sunulursa ve . dünya nüfusunun artışını da katarsak, bizim tahayyül edemeyeceğimiz bir şekilde çok daha hızlı bir hale gelecek. | TED | لذا فإن سرعة تبني الأشياء ستصبح أكثر سرعة بطريقة لا يمكننا تصورها، عندما تصل 6.3 بلايين شخص خليويًا وهم في تزايد مستمر. |
Bilakis, atletlere ve sanatçılara daha hızlı ve daha etkili sinirsel yollarla üstünlük sağlayan şey, sinirsel yolların miyelinleşmesi olabilir. | TED | في الواقع، فإن إنتاج ميالين الممرات العصبية هو الذي يعطي هؤلاء الرياضيين والفنانين الأداء المميز، من خلال ممرات عصبية أكثر سرعة وكفاءة. |
Burada büyümek için daha hızlı bir girişimde bulunuyoruz. | Open Subtitles | هنا، نتخذ نهجاً أكثر سرعة للنضوج. |
Hindistan'daki isyanda, emrim altında görev yaptığı sırada onun cesaretine şahit oldum, ve sonraki yıllar boyunca oldukça hızlı bir yükseliş yaşadı, örneğin, terfisi benimkinden çok daha hızlı oldu. | Open Subtitles | لقد كانت كياسته إبان التمرد الهندي التي أكسبته الترقيته ومن بعدها ترقيات سريعة على مرّ السنين أكثر سرعة من ترقياتي، كمثال |