Ölüm Vadisi Amerika'nın en sıcak, en kuru yeri. Orada hiçbir şey yetişmez. | TED | وادي الموت هو أكثر مكان حرارة وجفافا في أمريكا، ولا شيء ينمو هناك. |
Ancak karadeliğin kalbine doğru ilerledikçe evrendeki en tuhaf yer ile karşılaşır. | Open Subtitles | ولكن خلال تقدّمه صوب الثقب الأسود سيقع على أكثر مكان غريب بالكون |
ve başka bir dönüşüm üzerinde çalışıyoruz, yani mevcut Hirshhorn Müzesi'nde, Burası Amerika'nın en çok saygı duyulan kamusal yerleşim alanı olan National Mall (Millî Park)'da bulunuyor. | TED | ونحن نعمل على تحويل آخر، ويتعلق ذلك بمتحف هيرشورن القائم والمتمركز في أكثر مكان عام مبجل في أمريكا، الناشونال مول. |
Ve orası olmak isteyeceğin son yer olacak, çünkü ne olursa olsun, | Open Subtitles | و ذلك هو أكثر مكان ترغب بتجنّبه، لأنه مهما حدث |
Çocuklar en çok sevgi görmeleri gereken ve onları en çok koruması gereken yerlerde, evlerinde hastalık kapıyorlar. | TED | يلتقط الأطفال الأمراض في أكثر مكان يفترض أن يحبهم ويحميهم، في منازلهم. |
Şamanın çırağının önderliğinde, nehri akıntının tersi yönüne gittim, nehrin en kutsal kısmına(kaynak). | TED | وتتبعتها إلى أعلى النهر بقيادة متدرب الشامان في الواقع إلى أكثر مكان مقدّس على النهر. |
Sonuçta doğru yolu buldum ancak en ihtimal dışı yerde. | Open Subtitles | وفى النهاية وجدت الطريق الصحيح ولكن فى أكثر مكان لم أكن لأتصوره |
Benimle Berlin'e gelin. Dünyanın en heyecan verici mekanıdır. | Open Subtitles | ،تعالي معي إلى برلين إنها أكثر مكان إثارة على وجه الأرض |
Sizin aşk yaptığınız en sıra dışı yer nereseydi? | Open Subtitles | ما هو أكثر مكان غير أعتيادى مارست فيه الحب من قبل؟ |
Hava alanının boyuna göre en mantıklı olabilecek uçak pistini bulun. | Open Subtitles | اعثرى على أكثر مكان محتمل للهبوط الى جانب المطار |
Belki de bulunduğum en yoğun ortamdı. | Open Subtitles | لقد كان أكثر مكان احتواء تواجدت فيه في حياتي |
Ne-- kampüsteki en günahkar yer neresi? | Open Subtitles | ما هو أكثر مكان تحدث به الخطايا في الجامعة ؟ |
Bu mekan, öylesine bir yer değil mi? | Open Subtitles | اصمتى. إلى جانب هذا ، أليس هذا أكثر مكان مريح على الأطلاق؟ |
Evet, haklı. Yükselmiş sularıyla kuzeydeki en emin yer orası. | Open Subtitles | إنه على حق، فوجود تلك المياه هناك يجعلها أكثر مكان آمن في الشمال |
Buraya gelirken, çünkü yatağın altına koyarım dedim, çünkü en güvenli yer orası. | Open Subtitles | إلى طريقي هنا لأنني أعتقدت بأنني وضعته تحت السرير لأنني أعتقد هذا أكثر مكان آمن له |
Burası benim için dünyadaki en özel yer. | Open Subtitles | هذا هو أكثر مكان خاص لي في كل العالم. |
Dünyadaki en güvenli yer Burası. | Open Subtitles | هذا أكثر مكان امن على وجه الأرض |
Iyy! Burası gittiğimiz en iğrenç yer! | Open Subtitles | هذا أكثر مكان مقزّز ذهبنا إليه |