Haklı; birden fazla kişinin hayatını riske atmaya gerek yok. | Open Subtitles | ليس هناك جدوى في المخاطرة أكثر من شخص واحد |
Sadece yukarıda birden fazla kişinin olabileceğini söylüyorum. Bir kişi vardı. | Open Subtitles | أنا فقط أقول أنه من الممكن أن يكون هناك أكثر من شخص واحد! |
Düğümler Blaire'i birden fazla kişinin öldürdüğünü kanıtlıyor. | Open Subtitles | العقد تُثبت أكثر من شخص واحد قتل (بلير) |
Düşünüyorduk da, belki de birden çok kişi olabilirler. | Open Subtitles | كنا نفكر أننا ربما نتعامل مع أكثر من شخص واحد |
Özenle planlanıp organize edilmiş ve muhtemelen ortada birden çok kişi var. | Open Subtitles | {\pos(192,230)} هذا يعني أن الأمر كان منظماً ومخططاً له بشكل دقيق ومع أكثر من شخص واحد على الأغلب |
Tabi eğer, birden çok kişi gibi görünmezsek. | Open Subtitles | -حسناً، ليس لو بدونا أكثر من شخص واحد |