Hangi araba bundan daha FBI'ımsı olabilir? | Open Subtitles | ما الذي يمكن أن يناسب عمل المباحث الفيدرالية أكثر من هذه السيارة؟ |
Bu durumda, herhalde bundan daha fazla şey duymaya ihtiyacım var. | Open Subtitles | نعم، في هذه المرحلة، أعتقد أنني أريد سماع أكثر من هذه الكلمة |
Evet, tabii. Sadece bana bundan daha fazla hoşgörün olsun, tamam mı? | Open Subtitles | نعم، حَسناً، امنحني ثقة أكثر من هذه إتفقنا؟ |
Bunlardan başka var mı bir bakacağım. | Open Subtitles | معرفة ما إذا كان أكثر من هذه الأشياء. |
Muhteşem ve devamlı yetenekleri için bundan daha iyi bir miras olamaz. | Open Subtitles | "أجل، لا يمكننا طلب أكثر من هذه الشهادة على موهبتهما الرائعة والدائمة." |
Genelde biri "görüşürüz" diyince bundan daha fazla hareket olur. | Open Subtitles | كما تعلمون ، عادةً عندما يقول شخصٌ ما وداعاً الآن يكون هناك حركة أكثر من هذه. |
Biliyor musun, bundan daha karşılıklı arkadaşlıklarım oldu. | Open Subtitles | لقد كونت صداقات مربحة أكثر من هذه |
Bir insanı, arkasında jakuzili bir geniş Hummer ile takip etmek bile bundan daha az dikkat çekici olurdu. | Open Subtitles | سيارة "الهامر" ذات البانيو الحار ستكون مخفية أكثر من هذه |
Yani bundan daha büyük kalabalıklara söyledin sen. | Open Subtitles | أعني، لقد أديت أمام جماهير أكثر من هذه. |
bundan daha fazla güvercin gerek. | Open Subtitles | أنتم بحاجة لحمامات أكثر من هذه |
- Tamam, ben bundan daha fazlasını yaşıyorum, Kitty. | Open Subtitles | -حسنٌ أنا أكثر من هذه الأمور ، كيتي |
bundan daha kötülerine de dayandım. | Open Subtitles | لقد عشتُ في آلام أكثر من هذه |
bundan daha fazlasına ihtiyacımız var. | Open Subtitles | سنحتاج إلى طاقة أكثر من هذه. |
Kelly'yi benim tanıdığın kadar tanısaydın, bilirdin bundan daha minnettar kalacağı bir hediye yoktur. | Open Subtitles | حسب معرفتي الوثيقة لـ(كيلي)، لا أستطيع التفكير في هدية تفرحها أكثر من هذه. |