Ona bundan fazlasını vermeliyim. | Open Subtitles | النجاح الباهر، أنا يَجِبُ أَنْ أَعطيها أكثر مِنْ ذلك. |
Size bundan fazlasını yaptıklarını hissediyorum. | Open Subtitles | أَشعر بأنه ربما أعطاَك أكثر مِنْ ذلك |
Evet, ama korkarım bundan fazlasını yaptı. | Open Subtitles | - أخشى أنّه اقترف أكثر مِنْ ذلك - |
Beni öldürmek için bundan fazlası lazım, tatlım. | Open Subtitles | قتلي يتطلّب أكثر مِنْ ذلك بكثير يا عزيزي |
bundan fazlası var. Bir çeşit destek grubuyuz. | Open Subtitles | الأمر أكثر مِنْ ذلك المكان أشبه بمجموعة دعم |
Seni temin ederim ki bundan fazlası. | Open Subtitles | أُطمأنُك هو a جيد إضربْ أكثر مِنْ ذلك. |