ويكيبيديا

    "أكثر وسامة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • daha yakışıklı
        
    • daha çekici
        
    • daha yakışıklıyım
        
    • kadar yakışıklıyım
        
    • daha yakışıklıymışsınız
        
    Sence kim daha yakışıklı? Ben mi, bu adam mı? Open Subtitles فمن تظن إذاً أنه أكثر وسامة أنا أم هذا الفتى
    Biraz daha yakışıklı olsaydınız, Doktor bu bir suç olurdu. Open Subtitles لو كنت أكثر وسامة يادكتور لكانت تلك جريمة
    Ayrıca boğayı şaşırtan mı yoksa bıçaklayan mı daha yakışıklı karar veremedim. Open Subtitles ولا أعرف من أكثر وسامة ، الرجل الذي يخرج الثور أم الذي يطعنه
    Gerçek hayatta daha çekici, daha yakışıklısın. Open Subtitles أنت أكثر وسامة وسحر على الطبيعة
    Ben ondan çok daha yakışıklıyım. Open Subtitles أنا أكثر وسامة منه
    İşlemlerinizi yapması için bir hemşire gönderirim. Kâğıt işiyle uğraşamayacak kadar yakışıklıyım ne de olsa. Open Subtitles سأحضر ممرضة لتسجلها بالمستشفى أنا أكثر وسامة من القيام بتلك الأعمال الورقية
    Lafımı balla keseyim. Şunu söylemem lazım, sizler yüz yüze milletin bildiğinden çok daha yakışıklıymışsınız. Open Subtitles و لكني دعوني أقاطع نفسي يجب أن أقول أنكم أكثر وسامة
    Neden gittikçe daha yakışıklı oluyorsun? Bu benim gergin hissetmeme neden oluyor. Open Subtitles لماذا كونك تصبح أكثر وسامة يجعلني عصبية ؟
    Tazı'dan daha iri olacaksın. Ama çok daha yakışıklı. Open Subtitles ستكون أضخم من كلاب الصيد ولكن أكثر وسامة
    daha yakışıklı olduğu için değilse tam olarak bilmiyorum. Open Subtitles لا أعرف بالضبط ، إلا إذا كان لأنهُ أكثر وسامة
    Merle "hayır" deyince de sandalyeyi çekiyor ve çok daha genç ve çok daha yakışıklı bir adamın yanına oturuyor. Open Subtitles يقول لا , و من ثم تحمل المقعد و تجلس بجانب شاب أكثر وسامة
    Merle "hayır" deyince de sandalyeyi çekiyor ve çok daha genç ve çok daha yakışıklı bir adamın yanına oturuyor. Open Subtitles يقول لا , و من ثم تحمل المقعد و تجلس بجانب شاب أكثر وسامة
    Bütün gün bu aynaya bakıp durdum ve sanırım artık her zamankinden daha yakışıklı ve çekici olduğumu düşünüyorum. Open Subtitles وأعتقد أنّي أكثر وسامة وجاذبيّة مِن المعتاد
    Zaten gözlüksüz daha yakışıklı oluyorsun. Open Subtitles "على أية حال يا "ديفيـد تبدو أكثر وسامة بدونها
    Hanginizin daha yakışıklı olduğuna bir türlü karar veremiyorum. Open Subtitles -بالطبع يا عزيزتي لم أستطيع أبداً أن أجزم أيكما أكثر وسامة
    En iyi arkadaşım bir defasında demişti ki daha yakışıklı olsaydın, bu suç olurdu. Open Subtitles ... أتعرف أن أعز صديقاتي قالت ذات مره أنك لو كنت أكثر وسامة ، لكانت تلك جريمة
    Çocuğunuz benim çocuğumdan daha yakışıklı olacak. Open Subtitles أبناؤك سيكونون أكثر وسامة مني.
    Metot oyuncusu olduğumu ve kendimden daha yakışıklı bir adamı canlandıracağım sıradaki filmim için estetik ameliyat olmak zorunda kaldığımı söyledim. Open Subtitles أخبرتها إنني "ممثل متقمص" وكان عليّ أن أقوم بجراحة تجميلية للعب دور جديد لرجل أكثر وسامة مني
    Sabrina'yı senden çok daha çekici birinden çalmana zaten yardım ettik. Open Subtitles في سرقتها من رجلٌ كان أكثر وسامة منك
    Şimdi daha yakışıklıyım. Open Subtitles أنا أكثر وسامة الآن
    O kadar yakışıklıyım ki bana zararı dokunuyor. Open Subtitles أنا فقط أكثر وسامة مما ينبغي
    Bana resmi gösterip "Gençken daha yakışıklıymışsınız "Bay Makhmalbaf" dediler. Open Subtitles أرونيالصورة.. وقالوالي: " لقد كنت أكثر وسامة..

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد