ويكيبيديا

    "أكدوا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • doğruladılar
        
    • doğruladı
        
    • onayladı
        
    • temin
        
    • doğruluyor
        
    • onayladılar
        
    • söylediler
        
    O bölgede bir yol çetesi olduğunu doğruladılar. Open Subtitles لقد أكدوا ذلك .. كانت توجد عصابة طريق سيئة بتلك المنطقة
    Volkanik patlamaların hepsinin piramit alanlarında olduğunu doğruladılar. Open Subtitles لقد أكدوا بأن كل الثورات البركانية حدثت على مواقع الهرم
    Beyaz Saray nükleer patlamayı doğruladı. Başkan yakında ulusa seslenecek. Open Subtitles البيت الأبيض أكدوا الإنفجار الرئيس سوف يخاطب الأمة قريبا
    Doğrulandı. VPD, cinayetleri doğruladı. Open Subtitles مؤكد دائرة البوليس أكدوا عمليات إطلاق النار
    Bakım bölümü kötü bir koku nedeniyle Hayvan Kontrol merkezinin arandığını onayladı. 2. kattaki havalandırma borularında ölü bir kedi bulmuşlar. Open Subtitles الصيانه في المبنى أكدوا الاتصال في مركز الحيوان بخصوص رائحة كريهه. لقد وجدوا قطة ميتة في فتحات التهوية في الطابق الثاني
    Bağımsızlık Bildirgesi'nin çalınmasının mümkün olmadığı konusunda temin ettiler. Open Subtitles لقد أكدوا لنا أن الإعلان لا يمكن أن يسرق
    Melrose'daki bir görgü tanığı çocukların hikâyesini doğruluyor. Open Subtitles شهود عند شاحنة الغذاء فى شارع ميلروز أكدوا روايه الفتى
    Bilgi işlemciler, kule sisteminin düzgün bir şekilde çalıştığını onayladılar. Open Subtitles التقنيين أكدوا أن أنظمة البرج كانت تعمل بشكل سليم
    Geçen birkaç yıl içinde Sebastian Renner ile bir ilişkisinin olduğunu doğruladılar. Open Subtitles أكدوا بأنه كان في علاقة مع " سباستيان رانير " للسنوات الماضية
    Derisi yüzülen kurbanlarının bizimkilerle bağlantılı olduğunu doğruladılar. Open Subtitles لقد أكدوا أن الضحية من ضحايا السلاخ
    Pekâla, az önce doğruladılar iki bombacı da, aynı caminin cemaatinden. Open Subtitles -حسناً،إنهم أكدوا ذلك. -إثنين من الإنتحاريون عضوين بنفس المسجد.
    Böylece Jenner, inek çiçek hastalığına yakalanmış insanları bulmak amacıyla etrafı dolaştı ve sahiden de bu insanlar çiçek hastalığına yakalanmadıklarını doğruladılar. Open Subtitles ومن ثَمَّ بدأ جينر السفر بالجوار محاولاً اكتشاف أي شخص اصيب بجدري البقر وبثقة تامة، أكدوا جميعاً أن لا أحد فيهم قد اصيب بالجودري
    Tüm çekim boyunca senin burada olduğunu doğruladılar. Open Subtitles وكلهم أكدوا بانك كنت هنا طوال الوقت.
    Annesi, kardeşi, amcası ve en iyi dostu bir yıldır kimseyle çıkmadığını doğruladı. Open Subtitles أمه، أخوه عمه، صديقه المقرب كلهم أكدوا أنه لم يواعد منذ أكثر من عام
    Beşinci de gizli bir kaynak olmakla birlikte hikâyeyi doğruladı ve bana mühimmat manifestosunun bir kopyasını sağladı. Open Subtitles خمسة مصادر سرية أكدوا القصة بالإضافة إلى نسخة من بيان ذخائر الحرب
    Adli toksikoloji köygöçüren zehirlenmesi olduğunu doğruladı. Open Subtitles خبراء السموم أكدوا أنها ماتت بسبب تغطيتها بسم
    Tesisindeki ajanlarım nainsanları tedavi etmeye çalışmadığınızı onayladı. Open Subtitles عملائي بمنشأتكم أكدوا لي أنكم لا تحاولون علاج اللا بشر
    Söylemeliyim ki bunu duyduğumuza çok sevindik çünkü ekibim az önce, uzun zaman önceki gizli bir hamileliğin doğruluğunu onayladı. Open Subtitles حسناً، عليّ أن أخبرك بأني سعيدة جداً لسماع ذلك، لـأن زملائي بالفريق قد أكدوا للتو، معلومات قد وصلت إلينا عن حمل ظل سراً لفترة طويلة.
    15 kişi bunu onayladı. Open Subtitles خمسة عشر شخص أكدوا ذلك
    Yıldızgeçidi Programı gibi bir şey olmadığına dair beni temin ettiler. Open Subtitles ...لقد أكدوا لي ليس هناك أي شيء مثل برنامج بوابة النجوم
    Bağımsızlık Bildirgesi'nin çalınmasının mümkün olmadığı konusunda temin ettiler. Open Subtitles أكدوا لنا أن الإعلان لا يمكن أن يُسرق.
    Bürosundaki yedi denizci, biz gidene kadar malzeme bölümünde olduğunu doğruluyor. Open Subtitles ْ7 بحارة في مكتبه أكدوا إنه كان في وحدة المؤن -حتى ظهرنا
    Kızların çiftçilik programı için gönüllü olduklarını ve okul biter bitmez Amerika'dan ayrıldıklarını onayladılar. Open Subtitles أكدوا بأن الفتيات قد سجلوا في منظمة زراعية تطوعية و تركوا الولايات المتحدة مباشرة بعد التخرج
    Görgü tanıkları onun histerik davrandığını Latince konuştuğunu ve kendi kolunu kırdığını söylediler. Open Subtitles شهود العيان أكدوا أنها كانت فى حالة هيستيريا وكسرت ذراعها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد