Bunu söylemekten nefret ediyorum ama bahsettiğim şey buydu. | Open Subtitles | أكره قول هذا , لكن هذا بالضبط ما أتحدّث عنه |
Millet, bunu söylemekten nefret ediyorum, ama boş yer kalmadı. | Open Subtitles | يا رفاق، أكره قول هذا لكن لم يعد هناك أماكن شاغرة |
Bunu söylemekten nefret ediyorum ama şu noktada bizi hayatta tutabilecek tek kişi Joey olabilir. | Open Subtitles | أكره قول هذا لكن في هذة النقطة جوي يمكن ان يكون الوحيد الذي يبقينا أحياء |
Bunu söylemekten nefret ediyorum ama ya bağlantısıyla bir şekilde işin içindeyse ne olacak? | Open Subtitles | أكره قول هذا لكن ماذا لو كان متورطاً ؟ مع هذا المعالج بشكل ما ؟ |
Bunu söylemekten nefret ediyorum ama sanırım ona güvenebiliriz. | Open Subtitles | و أنا أكره قول هذا لكن أعتقد أن بإمكاننا الوثوق فيه |
Her zaman "Bunu söylemekten nefret ediyorum, ama..." diyorsun. | Open Subtitles | ..أنتي دائماً ما تقولين : " أكره قول هذا, لكن |
Bunu söylemekten nefret ediyorum, ama bu bizim derdimiz değil. | Open Subtitles | أكره قول هذا, لكن هذه ليست مشكلتنا. |
Bunu söylemekten nefret ediyorum ama kocan haklı olabilir. | Open Subtitles | أكره قول هذا لكن زوجك على حق |
Homer, Bunu söylemekten nefret ediyorum, ama dün maaş çekin restorandan geldi, | Open Subtitles | هومر)، أكره قول هذا) لكن راتبك من المطعم وصل "وهو بقيمة ألفي "دراكمس |