Sırf gülümsemeni görmek için şık bir makyaj yapacağımı sanmıyordum. | Open Subtitles | لم أكن أظن انني سأضع مكياجا فاخرا فقط لأراك تبتسم |
İnsanların onun için üzülmesine sebep oldunuz. Bunun olabileceğini hiç sanmıyordum. | Open Subtitles | لقد جعلت الناس يشعرون بالأسف من أجله لم أكن أظن أن هذا ممكن |
Ama bizden birine karşı işlenmiş bir suç olacağını hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أكن أظن إنها ستكون من أجل جريمة قتل واحد منا. |
Biliyor musun ikimizden birinin savaş meydanları dışında bir yerde başarılı olabileceğini hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | أتعرف لم أكن أظن أن أحداً منا سينجح فى شئ سوى المعارك والحروب |
Bunu söyleyeceğimi hiç sanmazdım sadece bir kez, iyi bir erkekle tanışabilseydim, ...sadece seksten fazlasını isteyen biriyle. | Open Subtitles | لم أكن أظن أننى قد أقول هذا ولكن ولو لمرة أتمنى أن أقابل شاب حساس ولطيف شاب يريد أكثر من ممارسة الحب |
Sadece paramı almak istediğine sevineceğim aklıma gelmezdi. | Open Subtitles | لم أكن أظن أني سأكون سعيداً لأنها تبحث عن مالي، وليس حياتي |
Ben de seninle iki buçuk saat kayıp bir galaksiyi arayacağımızı düşünmezdim. | Open Subtitles | وأنا لم أكن أظن أنهم سيبحثون عن المجرة الضائعة في ساعتين ونصف |
Kızağa girebileceklerini hiç sanmıyordum. | Open Subtitles | شكراً لله، للحظة لم أكن أظن أن بمقدور أربعتهم الصعود على الزلاجة |
Hey, Gino, seni Jersey'den salacaklarını hiç sanmıyordum. | Open Subtitles | جينو ، لم أكن أظن أنهم سيخرجزنك من سجن نيو جرسي |
Çok geç başvurdum, kabul edileceğimi sanmıyordum. | Open Subtitles | لقد فعلت ذلك في وقت متأخر جداً، لم أكن أظن بأن لديّ فرصة |
Geri geleceğimi sanmıyordum. | Open Subtitles | لم أكن أظن أنّي سأتمكّن من العودة مجدداً |
Üzerini değiştirmesinin uzun süreceğini düşünmemiştim, bunların hepsi çok şaşırtıcı. | Open Subtitles | لماذا ؟ لم أكن أظن أنه سيستغرق وقتاً طويلاً حتى يعود لإرتدائهم أنه لأمر محير |
Bunun sonuna kadar götürebilecek niteliklerinin olduğunu düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أكن أظن بأنكِ من الذكاء لكي تكتشفي هذا |
Bu işi çözebilecek yeteneklerinin olduğunu düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أكن أظن بأنكِ من الذكاء لكي تكتشفي هذا |
Yani alınma ama bu grupta sızlanan olacağını düşünmemiştim. | Open Subtitles | أنا لم أكن أظن أنك السافل في هذه المجموعة |
Bunun hiç olacağını sanmazdım ama artık kayıp değilim." | Open Subtitles | لم أكن أظن ان هذا سيحدث ولكني لست ضائعًا بعد الآن |
Bir kanun adamının bu tarz şeylere ilgisi olacağını sanmazdım. | Open Subtitles | لم أكن أظن بأن رجل شرطةسيكون مهتماً بهذه الأمور؟ |
Hala var mı? Ejderha kovalamanın senin stilin olduğunu sanmazdım Levi. | Open Subtitles | -لم أكن أظن أنك تريد التعاطى يا "ليفاى " |
İlk Sevgililer Günü'nü ondan ayrı geçirmek isteyeceğin aklıma gelmemişti. | Open Subtitles | لم أكن أظن انكِ ستريدين قضاء أول عيد حب لكما مفترقين. |
Bu kadar şanslı olacağımı hiç düşünmezdim. | Open Subtitles | لم أكن أظن من قبل أنني سأكون محظوظاً محظوظاً |
Buraya bu kadar çabuk geleceğimizi düşünmüyordum. | Open Subtitles | لم أكن أظن أننا سنعود إلى هنا بتلك السرعة |
Bu kadar uzak olabileceğini tahmin etmemiştim. | Open Subtitles | لم أكن أظن إنه بعيد هكذا |