| Çünkü dilekçeyi verdiğim sırada senin beyaz bir fahişeyi siktiğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لأنه عندما قدمتُ الإلتماس لم أكن أعلم أنكَ تعاشر عاهرةً بيضاء |
| İnanılmaz bir atıştı. Futbol oynadığını bilmiyordum. | Open Subtitles | هذهِ الإلقاءة كانت جنونية لم أكن أعلم أنكَ تلعب كرة القدم. |
| Böyle efemine biri olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعلم أنكَ شخص حزين ومهذب بهذا الشكل |
| Piyano çalabildiğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعلم أنكَ تستطيع العزف |
| Kızlardan hoşlandığını bile bilmiyordum, Ig. Hep ibne sanıyordum seni. | Open Subtitles | لم أكن أعلم أنكَ تُحب الفتيات، يا (أيغ) لطالما ظننتُ أنكَ شاذ |
| Geleceğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعلم أنكَ قادم |
| Bath'a geleceğini bilmiyordum. | Open Subtitles | (جيمس) (لم أكن أعلم أنكَ قادم إلى (باث |
| Ig, burada olduğunu bilmiyordum. Aman Tanrım! Kafandakiler de neyin nesi? | Open Subtitles | (أيغ)، لم أكن أعلم أنكَ هنا، يا للهول |
| - Uğrayacağını bilmiyordum. | Open Subtitles | -لم أكن أعلم أنكَ قادم |