Yaptıklarımın sorumluluğunu üstlenebilirim, ama bunda Yalnız değildim. | Open Subtitles | لقد تحملت مسؤولية الأشياء التي فعلتها ولكن لم أكن وحدي بهذا |
Affedersin, cevap veremedim. Yalnız değildim. | Open Subtitles | آسفة، لم يكن سهلاً أنا لم أكن وحدي |
Hoşuma gitse de gitmese de Yalnız değildim. | Open Subtitles | أحببت ذلك أم لا، لم أكن وحدي ولا أنت |
(Kahkahalar) Ama ben zaten başından beri sıradışıydım ve Yalnız değildim. | TED | (ضحك) لكني كنت استثائية طيلة الوقت، ولم أكن وحدي. |
Peki, peki, Yalnız değildim. | Open Subtitles | حسناً, لم أكن وحدي |
Orada Yalnız değildim ki. | Open Subtitles | حسناً، لم أكن وحدي هناك |
Ama ben Yalnız değildim. | Open Subtitles | لكنني لم أكن وحدي. |
Çok şükür Yalnız değildim. | Open Subtitles | أشكر الله أني لم أكن وحدي |
Ofiste Yalnız değildim. | Open Subtitles | لم أكن وحدي في المكتب |
- Yalnız değildim. | Open Subtitles | - لم أكن وحدي |