Hobisini imparatorluğa çevirdi. Şimdi de en moda video oyunu şirketinin başında. | Open Subtitles | حول هواياته إلى إمبراطورية ويدير أكثر شركة ألعاب فيديو مثيرة في المكان |
Günün geri kalanında ne televizyon ne bilgisayar ne de video oyunu var. | Open Subtitles | لا تلفاز ، لا كمبيوتر ، لا ألعاب فيديو لما تبقى من اليوم |
Antibiyotik tedavisine başlıyoruz, TV seyrediyoruz ve video oyunu oynuyoruz. Harika bir gün olacak. | Open Subtitles | حسنا، سنجلب مضاد الحيوي وثم سنشاهد التلفاز ونلعب ألعاب فيديو سنحظى بيوم ممتع |
Çocuklar video oyunları oynarken düşünce güçlerini kullanabilir ve dikkat bozukluklarını geliştirebilir. | TED | يمكنك تخيل أطفال يلعبون ألعاب فيديو عن طريق موجات المخ ويخففون من أعراض ذلك الاضطراب أثناء لعبهم ذلك. |
Uzay-Havacılık mühendisi baban video oyunları dizayn edecek olabilir. | Open Subtitles | ـ أجل والدكم المهندس الفضائي قد يصبح مهندس ألعاب فيديو. |
Bir hafta boyunca telefon, internet ve bilgisayar oyunu yok. | Open Subtitles | لا يوجد هاتف أو إنترنت أو ألعاب فيديو لمدة أسبوع |
Audrey, Henry, odanızı temizleyene kadar video oyunu yok. | Open Subtitles | أندري و هينري لا يوجد ألعاب فيديو حتى تنظفون الحجرة |
Ama eve gittiğimde evimde 15 adam video oyunu oynuyordu. | Open Subtitles | ثم عندما وصلت للبيت كان هناك 15 رجل في بيتي يلعبون ألعاب فيديو |
Bunlar video oyunu olmazlardı. | Open Subtitles | من بينها عصور ماضية .من الحياة على الأرض هذه لن تكون ألعاب فيديو |
Bir gün profesyonel video oyunu oyuncuları olacak. | Open Subtitles | خلال يوم واحد سيكون هناك لاعبي ألعاب فيديو محترفون |
Milyon dolar değerindeki bir video oyunu zulasını sizin yardımınızla bulmuş olabileceğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | مخبأ ألعاب فيديو يساوي ملايين الدولارات بفضل مساعدتك |
Bütün gün evde video oyunu oynuyorlardı. | Open Subtitles | كانوا بالداخل يلعبون ألعاب فيديو طوال اليوم |
video oyunu yok, televizyon izlemek yok, yatıya kalan başka arkadaş yok. | Open Subtitles | لا ألعاب فيديو, لا تلفاز و لا أصدقاء جـدد.. -يقضون الليلة |
Hükümet ile alakalı komplolar, aşırı şiddet içeren video oyunları, | Open Subtitles | التي تقوم بمؤامرات حكومية، و ألعاب فيديو عنيفة |
Uzay-Havacılık mühendisi baban video oyunları dizayn edecek olabilir. | Open Subtitles | ـ أجل والدكم المهندس الفضائي قد يصبح مهندس ألعاب فيديو. |
Son 10 yılı hiç durmadan yüz binlerce kullanıcısı olan video oyunları geliştirmek için harcamıştım ve bir adım geriye gidip büyük resme bakmak ve zamanımı ihtiyacını duyduğum düşünme ile geçirmek istedim. | TED | كنت قد قضيت العشر سنوات الماضية أعمل بلا توقف، على تطوير ألعاب فيديو لأجل مئات الملايين من المستخدمين، وأردت أن أرجع خطوة للخلف وألقي نظرة على المشهد الكلي للحصول على حاجتي من الوقت للتفكير. |
Benim çok başarılı bir video oyunları firmam var. | Open Subtitles | أنا أملك شركة ألعاب فيديو ناجحة |
TV'ye video oyunları yüklüyorum. | Open Subtitles | لقد ركبت مشغل ألعاب فيديو وتليفزيون. |
Üç ay boyunca televizyon ve bilgisayar oyunu da yok. Binin. | Open Subtitles | لا تلفاز، لا ألعاب فيديو لثلاثة أشهر، أدلفا. |
bilgisayar oyunu yok, tamam mı? | Open Subtitles | وما من ألعاب فيديو ، اتفقنا ؟ حسناً |
Vay, büyük sıkıntılar çekmişsin. Yeni video oyunlarım var. | Open Subtitles | لديّ ألعاب فيديو جديدة، أتود اللعب؟ |
Burada bilgisayar oyunları ve spor aksesuarları var. | Open Subtitles | لديك ألعاب فيديو هنا ومعدات رياضية .. |
Dünyadaki bütün video oyun firmaları için çalışıyor. | Open Subtitles | وهو يعملُ في كلِّ شركة ألعاب فيديو في العالم |