Rusya'nın yeni başkanı, Alexander Nemerov... az önce Birleşik Devletleri hedef gösterdi. | Open Subtitles | حيث أن اللرئيس الروسى الجديد ألكساندر نيميروف قد بدأ لتوه مخاطبة الأمة |
Broussard'ın hücresinin kilit adamı olan Alexander Quayle'i tarafımıza çekmek için beraber çalışmıştınız. | Open Subtitles | تم تكليفكما أنتما الأثنان في مهمة إحضار ألكساندر كويل المفتاح الرئيسي لخلية بروسارد |
Yıl 1876,yer Boston. İşte Thomas Watson ile telefonun icadı üzerinde çalışan Alexander Graham Bell. | TED | إنه في عام 1876 في بوستن, وهذا هو ألكساندر غراهام بيل الذي كان يعمل مع تومس واتسون في إختراع التلفون. |
- Ya sen? Bunu yapmayı kesmen gerek. Ben Xander'ı seviyorum. | Open Subtitles | حسناً , يجب أن تتوقف عن فعل ذلك أنا أحب ألكساندر |
Hemen dalalım. Xander yiyecekle ilgili bir şey mi söyledi? | Open Subtitles | لنصل إلي صلب الموضوع هل قال ألكساندر شيئاً عن الطعام؟ |
Kardeşim Alexander bu olaydan ciddi şekilde etkilendi, ki ne yapacağımızı bilmiyoruz. | Open Subtitles | أَخّي ألكساندر حزين جدا ولَمْ نَعْرفْ ماذا نفعل |
Beyler bu bey, şerefli komutan Alexander Nikolayevich Rakov'dur. | Open Subtitles | رجال . هذا القائدُ الشريفُ ألكساندر نيكولوفيتش راكوف. |
Manhattan'da 3 kişiyi öldürmekle suçlanan Alexander Cullen ve affedersin ama, Kevin mı? | Open Subtitles | ألكساندر كولين فى قضية قتل ثلاثى مع المعذرة كيفين؟ |
Ve bu davanın kanıtlanabilecek tek önemli olgusu da Alexander Cullen'ın, bu korkunç cinayetler işlendiğinde başka bir yerde olduğudur. | Open Subtitles | والشىء الوحيد الذى سنحاول إثباته هنا هو أن ألكساندر كولين كان فى مكان آخر حينما |
Senin teorini biliyoruz, Alexander, fakat bu genç basit bir geometric resim buldu. | Open Subtitles | نحن بعلم بنظريتك يا ألكساندر لكن الولدَ وَجدَ صورة هندسية بسيطة |
Cameron, Alexander ve Seth hastanede yogun bakimdalar. | Open Subtitles | كاميرون ألكساندر وسيث رايان في المستشفى. |
Cameron Alexander ve Seth Ryan hastanedeler. | Open Subtitles | كاميرون ألكساندر وسيث رايان في المستشفى. |
-Beraberinde iki subay ve Alexander Britski adındaki bir arkeologla birlikte. | Open Subtitles | مع ضابطين آخرين ومعهم عالم آثار أسمه ألكساندر بريتسكي |
Isaac Asimov, H.G. Wells ve Alexander Hartdegen'in yazıları. | Open Subtitles | دخول كتابات إسحاق أزيموف، إتش. جي . ويلز، ألكساندر هارتديجين. |
Alexander, bence haklısın. Daha çok çalışman gerek. | Open Subtitles | أعتقد أنك محق ألكساندر يلزمك المزيد من التمرين |
Güzel seçim, Alexander Graham Bell'in telefonu icat edip Dr. Watson'ı aradığı gün. | Open Subtitles | خيار جيد، ألكساندر جراهام بيل إخترع التيلفون و إتصل بالدكتور واتسون |
- Evet, evet. Gidelim Xander. - Doğruca eve geleceksin. | Open Subtitles | نعنم نعم , لنذهب يا ألكساندر ستعودين مباشرةً إلي البيت |
Ama insanların olduğu dünyada bu Anya'yla Xander'ın hikayelerini anlatması için uygun zaman değil. | Open Subtitles | ليس الوقت, لسماع حكايات حب ألكساندر وآنيا |
Anya, Xander, siz rıhtıma bakın. | Open Subtitles | آنيا . ألكساندر لماذا لا تحققا من الأرصفة. |
Merak etme Xander. Yüzünü her kim çaldıysa, hesabını avcıya verecek. | Open Subtitles | لا تقلق ألكساندر الشخص الذي سرق وجهك عليه التعامل مع المبيدة الان |
Aleksander Kirkov'la görüşmek istiyorum. Eeee... | Open Subtitles | أريد أن أتحدث إلى ألكساندر كيركوف |
Alexandra Isles bile onun aleyhine tanıklık yaptı. | Open Subtitles | *حتى (ألكساندر إيزل) شهدت ضده* وجدته مذنباً |