Nefeslerini kesmek, şok etmek istedim. Böylece akılsız, gülen kalabalıklar gibi değil de bireyler olarak acımı tutabilir, hikâyemi dinleyebilirlerdi. | TED | أردت أن أخطف أنفاسهم، أن أصدمهم، حتى يتمكنوا من الاستماع إلى قصتي وأقبض ألمي كأفراد، ليس كحشود ضاحكة وطائشة. |
Kendimi anlayabilmem, kendi acımı kendi yalnızlığımı anlayabilmek benim en büyük öğretmenlerim oldu. | TED | حيث فهمت ذاتي وأدركت ألمي وفي عزلتي كانت تكمن معلمتي العظيمة |
acım büyük ve keskindi... kimse için daha bir dünya istemiyordum | Open Subtitles | ألمي ومعاناتي غير منقطعة و قوية ولاآمل في عالم أفضل لأي أحد |
Sana değil Acıma tutunmuştum seni yanımda, bizi bir arada tutmak için acı çekmeyi sürdürdüm. | Open Subtitles | ولم أكن في انتظارك أنت، بل في انتظار ألمي محاولا دفعه، لتظلّين بقربي، لنظل سويا |
Mesele Tanrıya çektiğim acıyı göstermek değil. Mesele inancımı göstermek. | Open Subtitles | لا يتعلّق الأمر بإظهار ألمي للرب بل بإظهار إيماني له |
İşimi yapmamı sağlıyorlar ve acılarımı dindiriyorlar. | Open Subtitles | تساعدني على القيام بعملي و تسكن ألمي |
B-Ben hep yanlış anlaşılmış başka bir ruhla acımı paylaşmayı ümit etmiştim. | Open Subtitles | لطالما تمنيت شخصاً معذباً مثلي يشاركني ألمي |
Sen benim acımı alıp çevirip kendi suçluluk duygunu bastırıyorsun. | Open Subtitles | تأخذين ألمي وتضعيه في مكيدتك لأشعر بالذنب أكثر. |
İlaç alıyorum ve haplar acımı kontrol altında tutuyor. Yani hazırım. | Open Subtitles | أتناول طعام صلب وأسيطر على ألمي أنا مستعدة |
Belki de yukarıdaki her kimse, beni ilahi bir planın bir parçası yapmak için benim öfkemi ve acımı kullandı sadece. | Open Subtitles | ربما هو من أستخدم ألمي وموجعي لكي يجعلني من خطته المحكمة |
Hiç çocuğun olmadığı halde benim acımı nasıl anlayabilirsin? | Open Subtitles | كيف ستفهم ألمي وأنت لم تنجب ولداً أبداً؟ |
Ama sen benim hiç acımı, ıstırabımı düşündün mü? | Open Subtitles | نعم , ولكن هل فكرت في جميع عن ألمي , معاناتي؟ |
Fakat acım hiç birşeye benzemiyordu ne olduğunu duyduktan sonra. | Open Subtitles | لكن ألمي لم يبدوا شيئاً بعد سماعنا لما حدث |
Öyleyse benim acım ile sizin acınız arasındaki fark ikimizin arasındaki fark nedir? | Open Subtitles | فما هو الفرق بين ألمي وألمك؟ بيني وبينك؟ |
Kal, acı çekmeme izin verme. Senin güzel yüzünü görüyorum. | Open Subtitles | إبقي، دعيني أعاني من ألمي وأنا أنظر لوجهك الجميل |
Ama onu karşımda bizzat görünce acı kotamı yükseltme ihtiyacı duydum. | Open Subtitles | لكن رؤيتة جعلتني أدرك أنني بحاجة لرفع شريط ألمي إلى أعلى قليلاً |
Başka bir deyişle, içimdeki acıyı kabullenirsem, kıçımın acısı da mı gidecek? | Open Subtitles | بكلمة أخرى، إذا أَعتنقُ ألمَي الداخليَ، ألمي في الحمارِ سَيُسافرُ. |
Beni ne kadar mahvetse de, Acıma ihtiyacım var. | Open Subtitles | بالرغم من مدى قساوته، إلّا أنّي أحتاج ألمي. |
Julie'nin ölümünden sonra, acılarımı birisiyle dindirmem gerekiyordu. | Open Subtitles | بعد وفاة جوليا أردت أن أخفف من ألمي |
Ben kendi acımdan kaçınmaya çalışıyordum sense en iyi arkadaşını mahvetmeye çalışıyordun. | Open Subtitles | انا كنت أحاول الهروب من ألمي وانتِ كنت تحاولي تدمير أعز صديقاتك |
Ailesi beni cenazesine bile sokmadı. Kendi ailem desen acımla dalga geçiyor. | Open Subtitles | عائلتها أقصوني من جنازتها عائلتي تسخر من ألمي |
Benim ağrım sana büyük bir şaka gibi geliyor, değil mi? | Open Subtitles | ألمي هو مجرد مزحة كبيرة لك ، أليس كذلك؟ |
Bak, ukala dümbelek acımın yarısını çeksen ruhsal sakatlık geçirirdin. | Open Subtitles | اسمع أيها العجوز الحقير إن كان عندك عشر ألمي فكنت ستجن |
Warden, beş dakika sonra acılarım sona erecek. | Open Subtitles | أيها المأمور، سينتهي ألمي بعد خمس دقائق. |
Ama O'nun yardımıyla imkansız olduğunu sandığım halde acılarımdan ve alışkanlıklarımdan kurtuldum. | Open Subtitles | ولكن بمساعدته قد تحررت من ألمي و عاداتي السيئة و أنا أبداً ما كنت لأعتقد بأن ذلك كان ممكناً |