| Böylece etrafınızda dönerken Farklı renkler görürsünüz. | TED | لذا عندما تقوم بالدوران حولها ترى ألوان مختلفة. |
| Her sütun için Farklı renkler de kullanabilirim. | Open Subtitles | و يمكنني أيضا إستخدام ألوان مختلفة لكل منهم |
| Burada farklı türleri, Farklı renklerde gösteren gerçek veriyi görüyorsunuz. | TED | وهنا ترون البينات الحقيقة والتي تبين الكائنات المختلفة في ألوان مختلفة. |
| Oraya gittiğinizde suda yüzen böceklere dikkat edin, ve unutmayın, notonectidae Farklı renklerde olabilir. | Open Subtitles | تأكدي من أن تبقي عينيك مفتوحتين على السباحيين و تذكري يمكن ان يكون نوتونيكتيد بعدة ألوان مختلفة تعرفين |
| Ayrıca beş farklı renkte jöle. | Open Subtitles | بالإضافة إلى خمسة ألوان مختلفة من الهلام. |
| Kızgın olanlar da farklı renk, üzgün olanlarda farklı renk gözüküyormuş. | Open Subtitles | الغاضبون تصدر عنهم ألوان مختلفة عن التي تصدر عن الحزينين |
| Başka renkleri de var. Daha aza olmaz mı? | Open Subtitles | -عشرون ولدي ألوان مختلفة |
| Burada gördüğünüz başka bir santimetrelik bir cihaz. ve Değişik renkler ise değişik reklerde boya | TED | ما نراه هنا هو جهاز آخر بحجم سنتيمتر. والألوان المختلفة هي ألوان مختلفة من الصبغة. |
| Newton'un eski çalışmalarından, güneş ışığının farklı renklerin karışımı olduğu biliniyordu. | Open Subtitles | من عمل نيوتن القديم كان معروفا أن ضوء الشمس خليط من ألوان مختلفة |
| Bunu satabilirim. Farklı renkler sunabilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنني بيع هذا يمكنكم عرض ألوان مختلفة |
| Farklı renkler, farklı elemanlar. Rengârenk çocuklar! | Open Subtitles | ألوان مختلفة، شباب مختلفون، شباب من ألوان مختلفة! |
| - Evet, aynen öyle! Farklı renkler, farklı elemanlar. Rengârenk çocuklar! | Open Subtitles | ألوان مختلفة، شباب مختلفون، شباب من ألوان مختلفة! |
| Mesela, Farklı renkler var ve herbir renk farklı bir müzik çeşitin yerini tutuyor. pop, kırsal, batısal, opera, jaz ve siz o renkle tutarlı olmanız gerekiyor. | TED | على سبيل المثال ، هناك ألوان مختلفة وكل لون يحصل على نوع مختلف من الغناء -- البوب الكانتري الأوبرا و الغربي ، وموسيقى الجاز -- وعليك أن تكون متسق مع هذا اللون. |
| Biliyor musun, Farklı renklerde maske alabiliyorsun. Ben sade siyahı seçtim. | Open Subtitles | يمكن الحصول على ألوان مختلفة لرابطة القناع، ولكنني اخترت الأسود.. |
| Dolabınızdaki tüm kot pantalonlar pamuklu ancak bedene göre Farklı renklerde olabilir. | TED | سيبدو ذلك كأن جميع ملابس الجينز من قماش الدينم في خزانتك مصنوعة كلها من القطن، لكنها في ألوان مختلفة معتمدة على حجمها فقط. |
| Bağdat boyunca bebek giysisini gördü Farklı renklerde yangınların yükseldiği gördük... | Open Subtitles | وشاهدنا بتتبع لبغداد كلها. شاهدنا مشاعل من ألوان مختلفة لارتفاع... |
| YıIdızlar, kırmızıdan sarıya, maviye, bir çok farklı renkte ışıIdarlar. | Open Subtitles | تحترق النجوم في ألوان مختلفة من الأحمر للأصفر للأزرق |
| İsmimi yazmış olmamın tek sebebi, üç renk yazar bir kalem almış olmam ve ismimi üç farklı renkte yazmak istememdi. | Open Subtitles | السّبب الوحيد لإشتراكي هو أنّه لديّ هذا القلم الثلاثيّ الألوان.. وأردتُ كتابة اسمي بثلاثة ألوان مختلفة! |
| Üç farklı renkte deri pantolonu var. | Open Subtitles | (تورك) لديه ثلاث بناطيل جلد بثلاثة ألوان مختلفة |
| Evet, ama neyse ki resme farklı renk filtrelerden baktığımızda rakamlardan en azından bir kaçını okuyabiliriz. | Open Subtitles | نعم، على أمل أنّ النظر للصورة باستخدام مرشحات ألوان مختلفة سيمكننا من الحصول على بعض الأرقام على الأقل |
| Onunla karşılaştığında... üzerinde yedi farklı renk olacak. | Open Subtitles | عندما تقابلينه سيكون مرتدياً سبعة ألوان مختلفة |
| - 20. Başka renkleri de var. | Open Subtitles | -عشرون ولدي ألوان مختلفة |
| - Değişik renkler. | Open Subtitles | ألوان مختلفة. |
| Newton'un eski çalışmalarından, güneş ışığının farklı renklerin karışımı olduğu biliniyordu. | Open Subtitles | ومنذ أعمال نيوتن المبكرة، كان معروفًا بأن ضوء الشمس هو مزيج من ألوان مختلفة |