ويكيبيديا

    "أماكنها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yerlere
        
    • yerlerine
        
    • yerlerini
        
    • yerlerinde
        
    • yerini aldı
        
    Kültürel hazinelerinin ülkelerine, ait oldukları yerlere geri dönmesini istiyorlar. TED بل تريد أن ترى كنوز ثقافتها وقد تمت إعادتها لوطنها واسترجاعها إلى أماكنها الأصلية.
    Enstrümanlarını turda hep yanlış yerlere koyuyorlar ve bu, yöneticilerini delirtiyor. TED فكثيرا ما يضعون الأدوات في غير أماكنها المعتادة في جولاتهم الأمر الذي يقود مديرهم للجنون،
    Ana kiriş genişlerken, yapraklar yerlerine sabitlenir TED الحزمة المركزية ستتوسع ثم تأخذ البتلات أماكنها
    Acil durum ekiplerinin görev yerlerine geçmesini istiyorum. Open Subtitles أريد جميع فرق الطوارئ في أماكنها.
    Son olarak, konumları duyguların dünya haritasındaki yerlerini değiştirip size coğrafi dağılımlarıyla ilgili bir fikir veriyor. TED و أخيرا، الموقع يجعل المشاعر تتحرك الى أماكنها على الخريطة، لكي تعطيكم احساس بتوزيعها الجغرافي.
    Bu da sana kameraların yerlerini ve ne zaman açık olduklarını tespit etmek için mükemmel bir fırsat sağlar. Open Subtitles ممايعطيك فرصة جيدة لتعرف جيداً متى تسجل الكاميرات وأين هي أماكنها
    Uydu ve gözetleme ekipleri yerlerinde. Open Subtitles القمر الصناعي وفرق المراقبة في أماكنها
    Girecek ekip yerini aldı bile. delici mermileri hazır. Open Subtitles حسناً , هم سبق ولديهم فرق في أماكنها
    Bazen bazı şeyler yanlış yerlere konur. Open Subtitles يمكن للأشياء ان تتبدل أماكنها من حين لآخر
    Bana diş ipi kullanmayı, eşyaları ait oldukları yerlere koymayı öğretti. Open Subtitles علمتني استخدام خيط تنظيف الأسنان. وإعادة الأشياء إلى أماكنها
    Onu en sevdiği yerlere götüreceğim. Open Subtitles سأصطحبها لجميع أماكنها المفضلة.
    Elizabeth Báthory genellikle yeni yetme, bakire köylü kızları kurban seçer, onları mezarlıklara, bilinmeyen başka yerlere gömermiş. Open Subtitles "إليزابيث باثري" دفنت ضحاياها من العذارى في قبور أماكنها غير معروفة حتى يوماً هذا وكانت ألآماكن متنوعة فى بعض المقابر المعروفة و أماكن اخرى مجهولة
    Elizabeth Báthory genellikle yeni yetme, bakire köylü kızları kurban seçer, onları mezarlıklara, bilinmeyen başka yerlere gömermiş. Open Subtitles "إليزابيث باثري" دفنت ضحاياها من العذارى في قبور أماكنها غير معروفة حتى يوماً هذا وكانت ألآماكن متنوعة فى بعض المقابر المعروفة و أماكن اخرى مجهولة
    Ne söylerse yapmak zorundayım yoksa sapık yerlerine ellememe izin vermez! Open Subtitles وإلا لن تتكرني ألمس أماكنها الحساسة
    Ayrıca mahrem yerlerine iki tane safir soktu. Open Subtitles ... كما أنها خبأت قطعتان من الياقوت الأزرق في أماكنها الحساسة
    Ekipler yerlerine geçsinler. Open Subtitles لنضع فرقنا فى أماكنها
    Masaların yerlerini değiştirirsen insanlar da hoşnut kalmayacaktır. Open Subtitles وأعتقد أن الناس سيسقطون إذا حركتيها من أماكنها
    Kıtayı oluşturan kara kütleleri mevcut yerlerini almıştı. Open Subtitles جميع اليابسات التي شكلتها تحركت نحو أماكنها الحالية
    Eşyaların yerlerini değiştirme lütfen. Open Subtitles لا تحركي الأشياء من أماكنها من فضلك
    - Onaylandı, efendim. Takip arabalarımız yerlerinde. Open Subtitles سيارات المتابعة فى أماكنها
    Alpha takımı Benson Binasının kuzeydoğu köşesinde yerini aldı. Open Subtitles تولت الفرق " ألفا " أماكنها الركن الشمالي الشرقي من " بينسون

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد