Daha öğrenmem gereken çok şey var. Kendin demiştin. | Open Subtitles | لازال أمامي الكثير لأتعلمه، تلك كلماتك وليست لي |
Eski işimden dolayı kendimi gerçek aşk konusunda uzman sanırdım ama ikinizden öğreneceğim çok şey var sanırım. | Open Subtitles | خلتُ نفسي خبيرة في الحب الحقيقي بسبب وظيفتي .القديمة، ولكن أمامي الكثير لأتعلمه منكم يا رفاق |
İyi, gitmeden halletmem gereken o kadar çok şey var ki başka hiçbir şey... | Open Subtitles | جيد، لأن أمامي الكثير قبل السفر، أحلف بالله... |
Hala yapacak çok işim var. | Open Subtitles | تبقى أمامي الكثير من الأمور لأتمها |
yapmam gereken çok iş var. | Open Subtitles | حسناً، أمامي الكثير من العمل لأنجزه |
- Bizim dünyamızda hala düzeltecek çok şey var. | Open Subtitles | مازال أمامي الكثير كي أصلح أرضيّ |
- Yine de senden öğreneceğim çok şey var. | Open Subtitles | ورغم هذا لازال أمامي الكثير لأتعلمه منك |
Öğreneceğim çok şey var. | Open Subtitles | أمامي الكثير لتعلمه |
- Telafi etmem gereken çok şey var. | Open Subtitles | أمامي الكثير لأعوضه |
Yapacak o kadar çok şey var ki. | Open Subtitles | أمامي الكثير لأفعله! |
Yani hala yapacak çok işim var. | Open Subtitles | أجل. لذلك لا يزال أمامي الكثير من العمل |
Dinleyin Bay Black, yapacak çok işim var benim! | Open Subtitles | أصغِ يا سيد (بلاك) أمامي الكثير من العمل |
Dinleyin Bay Black, yapacak çok işim var benim! | Open Subtitles | أصغِ يا سيد (بلاك) أمامي الكثير من العمل |
Daha öğrenmem gereken çok şey olduğunu kabul ediyorum. | Open Subtitles | أعترف بأن أمامي الكثير لأتعلمه |
Sana yardım etmeyi çok isterdim Homer. Ama yapmam gereken çok fazla lanet olası şey var. | Open Subtitles | أرغب بمساعدتك يا (هومر)، لكن أمامي الكثير لأعيش لأجله |