Sana kızın önünde söylemek istemedim, ayrıca o narkotikten. | Open Subtitles | لم أرد إخبارك بالأمر أمام الفتاة كونها من شعبة مكافحة المخدرات وما شابه |
Etkilemeye çalıştığım kızın önünde beni bebek gibi bağırttığın için canına okumalıyım. | Open Subtitles | لأنك جعلتني أصرخ كالطفل أمام الفتاة التي أحاول إثارة إعجابها |
Aşık olduğum kızın önünde yüzüstü düştüm, daha ne olsun? | Open Subtitles | فريد ، لا يقع الجميع بانخفاض على وجهه أمام الفتاة التي يحبها. |
Augie, ben de küçükken sevdiğim kızın önünde altıma yapmıştım. | Open Subtitles | اسمع أوغي, حينما كنت صبيا عن غير قصد بللت سروالي أمام الفتاة التي أحببتها |
Ama parayı sehpaya bırakmanı istiyorum ki kızın önünde çalıyor gibi yapabileyim. | Open Subtitles | ... حتى أستطيع أن أدعي لسرقتها أمام الفتاة. |
kızın önünde olmaz. | Open Subtitles | ليس أمام الفتاة |
- kızın önünde olmaz. | Open Subtitles | -مهلاً ليس أمام الفتاة |
Carter, yeni kızın önünde mi konuşacağız? | Open Subtitles | (كارتر)، أمام الفتاة الجديدة؟ |