Bir federal hükümet ajanı olarak bu yerde bulduğum tüm marihuanaları alma hakkım var. | Open Subtitles | و كعميل فى الحكومة الفيدرالية أمتلك الحق لمُصادرة أى أو كل الماريجوانا على هذه المباني |
Bekleyin, o benim babam. Onun hakkında her şeyi bilme hakkım var. | Open Subtitles | إنه والدي، أمتلك الحق بمعرفة كل شيء عنه |
Canımı acıtıyorsun. Benim de gitmeye hakkım var. | Open Subtitles | إنك تؤلمينني، أنا أمتلك الحق في الذهاب |
Hakkın var. | Open Subtitles | أمتلك الحق.. |
Hakkın var. | Open Subtitles | أمتلك الحق... |
Seninle o şekilde konuşmaya hakkım yoktu. | Open Subtitles | لم أمتلك الحق بالتحدث إليك بتلك الطريقة |
Bak, seni herhangi bir şeyle suçlamaya hakkım yoktu. | Open Subtitles | لم أمتلك الحق باتهامك بشيء |
Buna hakkım var, Bay Clark. | Open Subtitles | أمتلك الحق يا سيد (كلارك) |
Benim hakkım var. | Open Subtitles | أمتلك الحق |
Benim hakkım var. | Open Subtitles | أمتلك الحق |
Benim hakkım var. | Open Subtitles | أمتلك الحق |
Benim hakkım var. | Open Subtitles | أمتلك الحق |
Benim hakkım var. | Open Subtitles | أمتلك الحق |