Senin gibi insanlar sadece başkalarının akıttığı tere bok atmayı bilirler. | Open Subtitles | الناس أمثالك فقط لديهم موهبة التذمر من العمل الشاقّ للناس الآخرين. |
Eğer Müslümanlar Senin gibi düşünüyorlarsa o zaman neden ülkemizden çıkıp gitmiyorsunuz? | Open Subtitles | إذا شعر المسلمين أمثالك بهذا الشيء لماذا لا تخرجون من بلدنا ؟ |
Senin gibi iğrenç biri tarafından kurtarılmaktansa ülkem için ölürüm. | Open Subtitles | أفضل أن أموت من أجل بلدي على أن ينقذني أمثالك |
Bir fatihin yolu hep zorludur ama en zoru sizin gibi hainlerle uğraşmak. | Open Subtitles | طريق النصر لم يكن سهلا أبدا التعامل مع الخونة أمثالك هو الجزء الصعب |
senin gibiler için fazla elit bir tatil mekanından bahsettiğini umuyorum. | Open Subtitles | أتمنى أن تكون تعنى بذلك فتره للراحه للإبتعاد عن الأشخاص أمثالك |
Senin gibileri kahvaltı ve bazen de öğle yemeği niyetine yer. | Open Subtitles | إنه يأكل الشباب أمثالك على الإفطار و بعض الأحيان على الغداء |
Senin gibi ahmaklar yüzünden işe yaramaz bir soruşturma oldu. | Open Subtitles | بفضل الجهلة أمثالك نحصل على توبيخ بسبب تحقيق أولي سيء |
– Yapacağın şey bana inanmak – Senin gibi adamalar asla değişmez. | Open Subtitles | ـ إعتقد في ما تشاء ـ الرجال أمثالك لا يمكن أن يتغيروا |
Ama Senin gibi istediğini yiyen delilere de büyük saygı duyuyorum. | Open Subtitles | لكني أحترم كثيراً أمثالك ممن يأكلون ما يريدون وفي أي وقت |
- Oğlunu kaybetmenin acısını biliyorsun. - Senin gibi binlerce anneyi düşün. | Open Subtitles | أنت تعِين جيّداً ألم فقدان الابن فكّري بشأن آلاف الأمهات مِن أمثالك |
Senin gibi zayıf, kandırılmış, karanlıkta bırakılmış korkak, yalnız, acı çeken insanları. | Open Subtitles | الأشخـــاص أمثالك هم الضعفاء والمخدوعين، يبقون الناس في الظـــلام، وجلين ووحيدين ويعانون. |
Ben sadece Senin gibi insanların bize kötü isim vermesinden bıktım. | Open Subtitles | أنا مشمئز من الناس أمثالك الذين يعطون فكرة سيئة عنا, حسناً؟ |
Sürekli sizin gibi insanlarla uğraşmaktan, bende duygusal bir boyun ağrısı oluştu. | Open Subtitles | أنا عانيت من شد عاطفى من التعامل مع ناس أمثالك كل يوم |
sizin gibi erkekler beni korkutuyor, çünkü neyi, niçin yaptığınızı anlamıyorum. | Open Subtitles | الرجال أمثالك يخيفونني لأني لا أستطيع فهم لماذا يفعلون تلك الأفعال |
Kişisel robotların temelleri bugünden atılıyor ve Romo gibi küçük, çevik robotlara dayanacak ve sizin gibi insanların yaratıcılıklarıyla şekillenecekler. | TED | مستقبل الروبوتات الشخصية يحدث الآن. وسوف تعتمد على روبوتات صغيرة، ورشيقة مثل رومو وابداع الأشخاص أمثالك. |
senin gibiler hep kusurlarını anlarlar ama ancak çok geç olduğunda. | Open Subtitles | أمثالك من الرجال دائما يشعرون بالأسف... ولكن دائما بعد فوات الأوان |
senin gibiler olmadan bu dünya daha çekilmez olurdu. | Open Subtitles | هذا العالم الحزين سيكون أشدّ حزناً بدون أمثالك |
Onların demokratik standartlarında ...Senin gibileri kulüp evlerine ...davet edecekleri günü görür gibi oluyorum. | Open Subtitles | ،إني أتوقع يوم ،بالنظر لمعاييرهم الديمقراطيه سيدعون أمثالك إلى نواديهم |
Senin gibileri hainlik suçu gerekçesiyle vuruyoruz. | Open Subtitles | نحن نطلق النار على أمثالك لتهمة الخيانة العظمى |
senin gibilerin peşine düşen koyu takım elbiseli, ürkütücü adamlar. | Open Subtitles | إنهم رجال مخيفون يرتدون بذلات داكنة يطاردون رجالاً من أمثالك. |
Senin gibilere İngilizler ne der, biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلم ماذا يدعون أمثالك باللغة الإنجليزية؟ |
Sizin gibilerle benim gibiler arasında hiçbir duygu olamaz. | Open Subtitles | لا يمكن أن تكون مشاعر بين أمثالك و أمثالي |
Kendin gibi insanları tanımanın senin için önemli olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا فعلاً أعتقد أن هذا مهم لك لتعرف الأشخاص أمثالك |
Hayatım boyunca, sizin gibilerden kaçmak için arka kapıları kullandım. | Open Subtitles | قضيت أغلب حياتي أختار الأبواب الخلفية لتفادي أمثالك |
Bu saatten sonra ancak benim gibi biri Senin gibi bir enkazla ilgilenebilir. | Open Subtitles | وكرجل أيضاً الأشخاص مثلى هم الوحيدين الذين يمكنهم أستغلال أمثالك |