yeni bir şey değildi. Her zaman istediği bir değişiklikti. | Open Subtitles | لم يكن ذلك أمراً جديداً هذا هو التغيير الذي أردات |
İstenmemek benim için yeni bir şey sayılmaz. | Open Subtitles | كونى غير مرغوب بى ليس أمراً جديداً بالنسبة لى |
Mike yeni bir şey keşfettiğini söylemişti. Beni son arayışıydı. | Open Subtitles | قال (مايك) أنه اكتشف أمراً جديداً وذلك كان آخر اتصال منه. |
Sürekli yeni bir şey öğreniyorum. | Open Subtitles | أتعلم أمراً جديداً بإستمرار |
-En azından yeni bir şey. | Open Subtitles | -أقله سيكون أمراً جديداً |
Ama yeni bir şey öğrendim Marcus. | Open Subtitles | و قد تعلّمتُ أمراً جديداً (ماركوس). |