Önemli bir şey değilse neden "ciddi bir mesele" dedin? | Open Subtitles | ليس أمراً مهماً, لماذا قلت في الفندق أنه أمر مهم إذاً؟ ماذا فعلت؟ |
Çekim için Önemli bir şey olmadığı sürece vakit kaybetmeyin. Tamam mı? | Open Subtitles | رجاء بدون مقاطعة ما لم يكن أمراً مهماً جداً للمشهد |
Baba bu çok Önemli bir şey değil ki. Herkes esrar içiyor. | Open Subtitles | بابا , تعرف أنه ليس أمراً مهماً تعرف الجميع يدخن الحشيش |
Bu yüzden tırabzanları kullanmak ve videolarına doğru isim vermek çok önemli. | Open Subtitles | ولهذا يصبح استخدام الدرابزين أمراً مهماً للغاية وأن تعنون فيديوهاتك بطريقه صحيح |
Onu sevmediğimi, hiçbirini çok sevmediğini biliyorum ama bir şeyi unutuyorsun. | Open Subtitles | أعلم أنه لا يعجبك, ولا أي شخص منهم, كثيراً ولكنك تنسين أمراً مهماً, أنهم لطيفون معي, بطريقتهم الخاصة |
Önemli birşey değil. | Open Subtitles | انظر، أنه ليس أمراً مهماً |
Belki senin için büyük bir mesele olmayabilir ama benim için öyle. | Open Subtitles | ربما.. هذا ليس أمراً مهماً بالنسبة لك ولكنه مهماً جداً بالنسبة لي |
Dur bir saniye. Amy'nin "iyi kalpliliği" neden bu kadar önemli? | Open Subtitles | انتظري لمَ طهارة ايمي تعتبر أمراً مهماً ؟ |
Biz... Sanırım şeyini ağzıma almıştım, Önemli bir şey değil. | Open Subtitles | ليس أمراً مهماً لكني قمت ببعض الأعمال القذرة له |
Dünyada olup biteni düşündüğünde Önemli bir şey değil. | Open Subtitles | إنه ليس أمراً مهماً مقرانة بما يحدث في العالم |
Kontrol ettiler, sonra da salıverdiler. Önemli bir şey değildi. | Open Subtitles | لقد تحققوا من هويّتي و أطلقوا سراحي لم يكن أمراً مهماً |
O kadar Önemli bir şey değilse neden onu gönderdiniz? | Open Subtitles | ,إذاً لو لم يكن أمراً مهماً لم أرسلته بعيداً؟ |
Muhtemelen Önemli bir şey değil ama dikkatli olmalıyız. | Open Subtitles | ربما أنه ليس أمراً مهماً, لكن علينا أن نكون حذرين, |
Çok Önemli bir şey söylemek istiyorum. | TED | الآن، أود أن أقول أمراً مهماً جداً. |
Sal liderdi, ama bu çok önemli değildi. | Open Subtitles | سال كانت الزعيمة لكن لم يكن هذا أمراً مهماً |
Sal liderdi ama bu çok önemli değildi. | Open Subtitles | سال كانت الزعيمة لكن لم يكن هذا أمراً مهماً |
Sadece sana daha önce söylemediğim önemli bir şeyi söylemek istedim. | Open Subtitles | أردت أن أتأكد من قولي أمراً مهماً يجب قوله |
Ve babanız çok önemli bir şeyi fark etti. | Open Subtitles | :وأباكم أدرك أمراً مهماً جداً وهو |
Önemli birşey değil ama. | Open Subtitles | إنه ليس أمراً مهماً |
Birkaç yıl Önemli birşey değil. | Open Subtitles | ليس أمراً مهماً |
Bunun büyük bir mesele olmadığını söyleyebilirdim ama sana yalan söylemem ben. | Open Subtitles | -يمكنني أن أخبرك أنه ليس أمراً مهماً لكنني لن أكذب عليك |
Liz, çok büyük bir mesele değil. | Open Subtitles | (إنه ليس أمراً مهماً يا (ليز |
Beşyüz milyon yıl öncesinden insan yiyen bir sürüngeni öldürmemiz neden bu kadar önemli? | Open Subtitles | لماذا يُعد أمراً مهماً بالضبط إن قتلنا مخلوق يعود لـ 500 مليون سنة من الماضي؟ |