Hakiki Amerikan purosu. | Open Subtitles | سيجار أمريكي أصلي |
Hakiki Amerikan purosu. | Open Subtitles | سيجار أمريكي أصلي |
Hakiki Amerikan halk müziği, aynı UHR'de çaldıkları gibi! | Open Subtitles | مغنّي شعبي أمريكي أصلي (تماماً كالأغاني التي في الـ(إن بي آر |
İlk sorulardan birinde ırkımla ilgili bir kutucuğu işaretlemem isteniyordu: Beyaz, siyahi, Asyalı ya da Kızılderili. | TED | كان أحد الأسئلة الأولى يطلب مني اختيار مربع لتحديد عرقي: أبيض أم أسود أم آسيوي أم أمريكي أصلي. |
Doğa yürüyüşümüze saf kan bir Kızılderili eşlik edecek. | Open Subtitles | جولتنا في الطبيعة سيُقدمها لنا أمريكي أصلي |
Kartal tüyüyle ödüllendirilen tek Kızılderili olmayan kişi. | Open Subtitles | غير أمريكي أصلي الوحيد لكي يُمْنَحَ ريشة نِسْرِ. |
Hakiki Amerikan eseri. | Open Subtitles | أمريكي أصلي |
İnsanları siyah, beyaz, Asyalı, Kızılderili, Latin diye tanımladığımızda dünya üzerinde zamanla değişen ve çeşitlenen uydurma sınırlarla sosyal gruplaşmalara atıfta bulunuruz. | TED | عندما نقوم بتحديد هوية الناس كأسود أو أبيض أو آسيوي أو أمريكي أصلي أو لاتيني، فنحن نشير إلى المجموعات الاجتماعية التى تتكون من الحدود التى تتغير مع مرور الوقت وتتنوع حول العالم. |
- Oh, "Kızılderili." - Pek yardımı olmuyor. | Open Subtitles | ـ أمريكي أصلي ـ هذا لاينفع |
Bir Kızılderili sembolü. Hayatın gücü, anlamına geliyor. | Open Subtitles | إنه رمز أمريكي أصلي "يعني "قوة الحياة |
- Şey... Asyalı gibi hareket ediyor, Kızılderili gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | تبدو أمريكي أصلي |