Ama bana bundan fazlası gözüyle bakmasını ümit etmiştim. | Open Subtitles | لكني أملتُ أن يعتبرني أكثر من ذلك. |
Bunun, ailemizi tekrar bir araya getireceğini ümit etmiştim. Fakat yanıldım. | Open Subtitles | أملتُ أن يلم ذلك شمل أسرتنا" "لكنّي كنت مُخطئًا |
Ağabeyin için neler hazırladığını görünce bana döneceğini ummuştum. | Open Subtitles | حينما رأيتُ ما كُنتَ تُحضّره لأخيكَ، أملتُ بأن تعودَ إليّ. |
Yetkililere yalan söylemenin bu ilişkinin bir parçası olmayacağını ummuştum. | Open Subtitles | لقد أملتُ ان الكذب على السلطات لن يكون مكوناً أساسياً لهذه العلاقه |
Ben de kim yaptıysa yanlış yönlendirdiğim için özür dilersem geri alabilir diye umuyordum. | Open Subtitles | أملتُ أن يرضى الفاعل بإلغاء ما فعله إذا اعتذرت عن خداعي له بأيّ أسلوب. |
Çok daha samimi bir sohbet yaparız diye umuyordum. Fakat içeriye girişte hissetim ki beni ciddi anlamda dezavantajda bırakmak istenilmiş. | Open Subtitles | أملتُ دردشة أكثر ودًّا، لكنّي أشعر بأنّي إذا دخلت |
Beş yıldan sonra beni unuttuklarını ummuştum. | Open Subtitles | أملتُ بعد خمس سنوات... ربما قد يقوموا بنسياني |
Sadece Lundy'le daha farklı olacağını ummuştum. | Open Subtitles | أعتقد أنّني أملتُ أن يكون الأمر مختلفاً مع (لاندي) |
Biraz olsun teselli edebileceğimi ummuştum. | Open Subtitles | أملتُ أن أطمئنه. |
- Sen söylersin diye umuyordum ben de. | Open Subtitles | أملتُ أن تُخبرُني أنتِ بِذلِكَ |
Zaman çizelgesinde bana yardımcı olursun diye umuyordum. | Open Subtitles | أملتُ في أن تعينيني في التسلسل الزمنيّ |
Şimdiye kadar bulunmuştur diye umuyordum. | Open Subtitles | -نعم، أملتُ أن يكون قد ظهر الآن -لم يظهر |
Ben de gelmiş herhangi bir hayalet seni şimdiye kadar... - ...öldürmüştür diye umuyordum. | Open Subtitles | أملتُ أن يكون قتلك أيٌّ من الأشباح |
Daha makul davranır diye umuyordum. | Open Subtitles | بالواقع، أملتُ أن تحتذي العقلانية. |