Eminim şimdiye kadar bu geminin herhangi bir gezegenden daha güvenli olmadığını anlamışızdır. | Open Subtitles | أنا متأكد أننا نقوم بالبناء أن تلك السفينة أمنة أكثر من اى كوكب |
Bütün odalar güvenli ve tüm müşteriler yakalandı ama biri. | Open Subtitles | جميع الغرف أمنة و النزلاء تم حصرهم ما عدا واحداً |
Orman artık senin için güvenli olmadığından. Peşinde bir kaplan var. | Open Subtitles | .لأن الغابة لم تعد أمنة بالنسبة لك أنت مُطارَد بواسطة نمر |
güvende olmak için, saatte 6 milin altında gitmemiz gerekir. | Open Subtitles | لكى تكون أمنة , علينا تقليل السرعة إلى 6 أميال فى الساعة |
Kodese tıkılıncaya dek güvende olamazsın. | Open Subtitles | . لن تكونى أمنة حتى أغلق عليكى الباب جيداً |
Artık Sokaklar bir kadın için güvenli değil, gazetelerde okudukların gibi değil. | Open Subtitles | المرأة ليست أمنة فى الشوارع على أى حال . ليس مع كل ما أقرأه فى الصحف |
"'güvenli bir anda da "'onları ön saflara alıp "'kanın tadına baktırmalıyız. | Open Subtitles | لكي يكونوا شاهدين وعلى أي حال أنها أمنة أحضرهم الى المقدمة وأعطيهم أختبار من الدم |
Burası güvenli bir sokak, güvenli bir bina -- | Open Subtitles | هذا شارع آمن وبناية أمنة أيضا فليس هناك ما يدعو للقلق |
Bayan Warner'ı güvenli alana götürün, rahat ettirin. | Open Subtitles | خذ سيدة ورنر الى منطقة أمنة واحرص على راحتها |
Bir yetişkine göre çok güvenli ve herkes içine kolayca giremez bir şeyin parçası bu evliliğin | Open Subtitles | أمنة جدآ كل ما أفتقده أريد الحصول عليه من جديد حتى أشعر أن قلبي يخفق كأنه سينفجر |
Umarım rahat ve güvenli bir yolculuk yaparsınız. | Open Subtitles | أرجو أن تنعمي أنت وعمر برحلة أمنة و ممتعة |
Ama güvenli bir sıçrama noktası var. Üs gemileri buradan gelip gidiyor. | Open Subtitles | توجد بقعة واحدة أمنة هنا حيث ياتون ويخرجون بمركباتهم |
Aslında uçmak hala en güvenli yolculuk şekli. | Open Subtitles | حسناً ، فنياً ، الطيران مازال أكثر وسيلة أمنة للسفر |
Lazik, Emilio'ya, bir dizi güvenli ev alması için para vermiş. | Open Subtitles | ليزيك يدفع النقود إلى اميليو لشراء بيوت أمنة |
Bu SUV'ler hiç güvenli değiller. Şahsen onlardan hep uzak dururum. | Open Subtitles | ــ سيارة رباعية الدفع و لكنها ليست أمنة ــ لقد كنت دائما واثق من هذا |
Arkadaşlar, sokaklarımızı ve insanlarımızı güvende tutabilmek için size ihtiyacım var. | Open Subtitles | أيها الرفاق أريد مُساعدتكم لكي نجعل شوراعنا أمنة و مواطنينا أكثر اطمئناناً |
April'i güvende tutacak sürüyü de tutmalıyız, değil mi? | Open Subtitles | جزء من إبقاء إبريل أمنة هو إبقاء القطيع بأكلمه أمن , صحيح ؟ |
Şehir büyük duvarların ardında güvende olabilir. | Open Subtitles | ربما تكون هذه المدينة أمنة وراء جدار مغلق |
Evde güvende durabilirdiniz, ben de öyle. | Open Subtitles | كان يمكنكِ البقاء أمنة في الديار. وأنا كذلك. |
Yükün güvende olduğundan emin olmak için kontrol ettim. | Open Subtitles | لقد قمت بالتحقق من بالضاعة أردت التأكد من أنها أمنة |
Burada kesinlikle güvendesin. Dogu Meclisi kale gibidir. | Open Subtitles | من المؤكد انك أمنة هنا المجمع الشرقي بالقلعة |
Minimum güvence mesafesine ulaşmanıza dört dakika var. | Open Subtitles | انتباه حالة طارئة يجب أخلاء الطاقم على الفور لديكم 4 دقائق لبلوغ مسافة أمنة |
İşyerlerinin güvenliğini sağlayan o harika güvenlik görevlilerinin arkasındaki adamla tanışmak bir onur. | Open Subtitles | حسنـًا، إنّه لشرف لي أن ألتقي أخيرًا بالرجل المسئول عن هؤلاء الحراس الأكفاء الذين يجعلون الأمور أمنة هنـا |