Peşinat parasıymış, ama memur Robb uyuşturucu parası olduğundan şüphelenmiş. | Open Subtitles | مال أجور مؤجلة لكن الضابط يشك أنها أموال مخدرات |
Adalet Bakanlığı büyük bir New York bankası hakkında Mexico City şubelerinde uyuşturucu parası akladıkları gerekçesiyle soruşturma başlattı. | Open Subtitles | يقوم بغسيل أموال مخدرات (من خلال فرعهم في (مكسيكو سيتي هل تريد هذا من أجل أخبار المساء؟ وماذا عنك؟ |
Çiftçi uyuşturucu parası olduğunu hemen anladı. | Open Subtitles | عَلِم المزارع أنه أموال مخدرات |
Sonra ben de düşündüm, birkaç bin dolar uyuşturucu parası çalıp arkasında tanık bırakacak kim vardır? | Open Subtitles | ففكرت في نفسي "من هو الشخص الذي يريد سرقة بضعة مئات الآف من أموال مخدرات ويترك خلفه شاهدًا؟" |
Mutlaka uyuşturucu parası olmalı. | Open Subtitles | لابد أنها أموال مخدرات هيا تغلب على هذا |
- Elbette biliyorsun. uyuşturucu parası! | Open Subtitles | -بالطبع تعلم ذلك،إنها أموال مخدرات |
Robbie'nin uyuşturucu parası için mi? | Open Subtitles | أموال مخدرات لروبي ؟ |
Bay Ryerson seyahatimizin masraflarını üstlenmeyi teklif etti. uyuşturucu parası ama bilirsin aklamak için muhteşem bir yol aslında. Hoşça kal, William. | Open Subtitles | لقد غيّر قلبي السيد (ريرسن) عرض أن يدفع ثمن رحلتنا إنها أموال مخدرات, لكنها في الواقع طريقة مذهلة لغسيلها (وداعاً (ويليام |