| Kütüphaneci Conan Bu gece, sadece U62'de. | Open Subtitles | كونان أمين المكتبة. الليلة، فقط على القناة 62. |
| Kütüphaneci. Alarm çaldığında burada bir tek o varmış. | Open Subtitles | أمين المكتبة,الشخص الأخر الوحيد الذي كان هنا عندما دق الإنذار |
| Sana bir Kütüphaneci olabileceğini düşündüren nedir? | Open Subtitles | ما الذي يجعلك تعتقد أنك أمين المكتبة المطلوب؟ |
| Kimse bir Kütüphaneci hakkında böyle konuşamaz... Kütüphaneci bile... | Open Subtitles | لا أحد يتحدث عن أمين المكتبة هكذا ولا حتى أمين المكتبة |
| Bir bakalım bu sabah ay yüzlü Kütüphane asistanı ne gizlemeye çalışıyordu. | Open Subtitles | دعنا نرى مساعد أمين المكتبة ذو الوجه القمري ما الذي كان يحاول إخفاؤه هذا الصباح ؟ |
| - Mossad. Görünüşe göre bu bombayı senin Kütüphaneci yapmamış. | Open Subtitles | نعم، واضحٌ أنّ أمين المكتبة لم يصنع هذه القنبلة. |
| Çünkü bunlar Pazar sabahları kütüphaneyi açmak için Kütüphaneci asistanlarının sahip olması gereken şeyler. | Open Subtitles | لأنهما ضروريان لمساعدة أمين المكتبة لفتح المكتبة في صباح يوم السبت |
| Bir de eski Kütüphaneci'den şu gizemli not var. | Open Subtitles | وأيضًا يبقى أمر الملحوظة المبهمة التي خلَّفها أمين المكتبة الراحل. |
| Eminim Kütüphane'yi insan şeklinde gören tarihteki tek Kütüphaneci benim. | Open Subtitles | أعتقدني أمين المكتبة الوحيد الذي تسنّت له فرصة مخاطبة المكتبة شخصيًّا. |
| Kütüphaneci, Boyun Sakalı, ve Beyaz Ayrıcalık. | Open Subtitles | أمين المكتبة , ذو اللحية , والمرأة البيضاء |
| ...O, KÜTÜPHANECİ CONAN!" | Open Subtitles | قاتل جدا. هو كونان أمين المكتبة. |
| Budala Kütüphaneci hâlâ gelmedi. | Open Subtitles | أمين المكتبة الأبله الكبير لم يظهر |
| - O da eski bir Kütüphaneci olmalı? | Open Subtitles | انه أوه؛ انه كان أمين المكتبة السابق |
| Bu arada... Kütüphaneci çantanı getirdi. | Open Subtitles | .. بالمناسبة أمين المكتبة أحضر حقيبتك |
| Yani, maskotunuz bir Kütüphaneci. | Open Subtitles | أعني فأنت أمين المكتبة الذي يجلب الحظ *تهزأ به* |
| Bu yüzden Kütüphaneci bizi buraya gönderdi. | Open Subtitles | هذا هو سبب إرسال أمين المكتبة لنا هنا |
| Aslında birisi bana kasabayla ilgili bir kitap önermişti ama bulamayınca Kütüphaneci kitabın sizde olabileceğini söyledi. | Open Subtitles | نعم... احدهم أرشدني لكتابٍ معين حول المدينة و يبدو ...إنْ أمين المكتبة |
| Benim Onun yerine Kütüphaneci olarak seçildiğim gün burdaydı ve başvurdu. | Open Subtitles | لقَد كان هنا وسجَّــل دخوله في اليوم الذي أُخِترت أنا أن أكون "أمين المكتبة" بدلاً منه. |
| Yani eğer biz son adaylarsak sen öldüğünde içimizden biri mi Kütüphaneci olacak? | Open Subtitles | مات. إذاً، إن كنَّـا نحن آخر المرشحين، هل يصبح أحدنا "أمين المكتبة" عند موتِك؟ |
| O kadar hızlı topukladım ki, Kütüphane görevlisi: | Open Subtitles | ركضت بسرعة كبيرة حتى أن أمين المكتبة قال، |
| Biz içeriye girerken kütüphanecinin kapadığı şu küçük kapıyı gördünüz mü? | Open Subtitles | أستاذي ، هل رأيت الباب الصغير الذي سارع أمين المكتبة بإغلاقه حال دخولنا ؟ |
| Kütüphanecileri seçerken... bunu farklı yollarla çözüyorlar. | Open Subtitles | عندما يتعلق الأمر باختيار أمين المكتبة حسنا؛ لديها طريقة غريبة لإدارة العمل بنفسها |
| ... tüm ekibi kapsayacak, tüm memurlardan kütüphaneciye hatta sana uzanan. | Open Subtitles | على كافة الموظفين، الجميع من الضباط و حتى أمين المكتبة و حتى أنت |