Annemle babam görmeden yakalı bir şey giysen iyi edersin. | Open Subtitles | من الأفضل أن تلبس رقبة ضيقة قبل أمي وأبي يرونها |
10 yaşındayken Annemle babam orada ev satın aldı ve ben okula giderken babam da işi için gelip gidiyordu. | Open Subtitles | حسناً، أمي وأبي اشتروا منزلاً هنا عندما كنتُ في العاشرة وكان أبي يتنقل من أجل عمله عندما كنتُ في المدرسة |
annem ve babam bu durum hakkında aynen şöyle düşünecek : | Open Subtitles | إني أفكر فقط في نفس الشيء الذي يفكران به أمي وأبي |
Bugün, annemle babamın paramı yağmalayıp umutlarımı ve hayallerimi çaldığını öğrendim. | Open Subtitles | اليوم علمت ان أمي وأبي قاموا بنهب مدخراتي وسرقة امالي وطموحاتي |
Annemle babamı Rahl'ın önünde diz çökmek için mi öldürdün? | Open Subtitles | لقد قتلت أمي وأبي, .ومع ذلك قمت بالركوع الي رال |
Annem ve babamın da dediği gibi, "Kazanmak her şey değildir." | Open Subtitles | مثل ما قالوا أمي وأبي لا يتعلق كلّ شيء بالفوز. |
Annemle babam yardım etmek için, arkadaşlarına söylediler. | Open Subtitles | أمي وأبي كانا يحاولان المساعدة لذا تكلموا مع أصدقائهم. |
Artık Annemle babam da gitti, konuşabildiğim tek insan sensin. | Open Subtitles | الآن أمي وأبي كلاهما ذهب، أنت الشخص الوحيد الذي يمكنني قوله. |
Son birkaç hafta... Annemle babam birbirlerini öldürecek gibiydiler. | Open Subtitles | الأسبوعان الماضيان أمي وأبي ظهروا كأنهم كانوا مستعدون لقتل بعضهم البعض |
Bak, bu hastanede bir yerde Annemle babam var. | Open Subtitles | في مكان ما في هذا المستشفى توجد أمي وأبي |
Bunu çok isterim ama Annemle babam gelir diye buraya getirmeye korkuyorum. | Open Subtitles | حسنا، اسمعي، أود ذلك لكني خائف إلى حد ما من جلبها إلى هنا لأنك تعرفين أن أمي وأبي سيظهران |
annem ve babam görünüşe göre kendilerini öldürmeyi düşünüyorlar. Bu gece evde ol. | Open Subtitles | أمي وأبي يبدو وكأنهما على وشك الانتحار لذا عليكِ البقاء في المنزل الليلة. |
İlk görüşte birbirimize aşık olduk aynen annem ve babam gibi. | Open Subtitles | كان حباً من النظرة الأولى تماماً مثلما حدث مع أمي وأبي |
Şimdi de Merkez'i annemle babamın işlerini yapmadığına mı inandırmış? | Open Subtitles | والآن هي أقنعت المجلس ان أمي وأبي لا يقومون بعملهم؟ |
annemle babamın zamanında aşk için evlenilmezdi. | Open Subtitles | قديماً في القرى، أمي وأبي.. لم يتزوجا لأجل الحب |
Seninle gelmeme izin vermezsen Annemle babamı şu an uyandırırım. | Open Subtitles | إذا لم تدعني أتي معك، سوف أوقظ أمي وأبي بالفور. |
Annem ve babamın da dediği gibi, "Kazanmak her şey değildir." | Open Subtitles | مثل ما قالوا أمي وأبي لا يتعلق كلّ شيء بالفوز. بدأتِ تبدين مثلهم. |
Bu hafta sonu Annemi ve babamı ziyaret etmek için eve gidiyorum. | Open Subtitles | سأذهب إلى البيت بعطلة نهاية الإسبوع لزيارَة أمي وأبي |
Hayır, durum bundan da önemli. Demek istediğim, ikinizi de düşünmeliyim benim için bir anne ve baba oldunuz. | Open Subtitles | بالطبع، الأمر أكثر من ذلك بكثير فأنتما الآن بمثابة أمي وأبي |
- Annemle babama söylemekten korkmadım bile. Sadece sana söylemekten korktum. | Open Subtitles | أنا لست خائفا حتى أن أقول أمي وأبي . كنت خائفة من أقول لك. |
Bana devrettikleri her şeyi, öğrettikleri her güzelliği anneme ve babama anlatmak istiyorum. | Open Subtitles | أُريدُ إخْبار أمي وأبي بكُلّ الأمور التي حدثت لي الأشياء العظيمة التي علّموني |
Annemler hafta sonu için çocukları aldı. | Open Subtitles | أمي وأبي أخذوا الاطفال الى البحيرة في عطلة عيد العمال |
Pazar günleri annem, babam ve babamın metresiyle yediğimiz akşam yemeklerini hatırlattı bana. | Open Subtitles | هذا يذكرني بالموقف المربك أثناء العشاء في أيام الأحد مع أمي وأبي وعشيقته |
Gösteri için anne ve babama neden yardım etmiyorsun? Nasıl anlatsam? | Open Subtitles | كيف يعقل أنك لا تساعد أمي وأبي في العرض؟ |
Sorun çıkacak. Babam ve annem hiç anlaşamazlar. | Open Subtitles | سيكون هناك مشكلة أمي وأبي كثيراً ما يختلفان |
annem ve babamla buraya geldiğimizde, hep senin ailenin benim olmasını isterdim. | Open Subtitles | عندما أتي هنا مع أمي وأبي أتمنى أن يكون والديك مكان والدي |
Ben sadece... Bak, sen gittiğin zaman, annemin ve babamın halini görmüyorsun. | Open Subtitles | انظر , عندما تذهب لا توجد لديك أي فكرة أن لا ترى أمي وأبي |