Avukatlık ücretini ve Annemin huzur evinde kalma ücretini ödediği sürece hepsini alabilir. | Open Subtitles | طالما هو موافق على دفع أجر محاميي وإقامة أمّي في بيت التّمريض يستطيع أن يأخذه |
Sorun ise Annemin de iyi görünmemi istemesiydi. | Open Subtitles | و لكن المشكلة كانت في تدخّل أمّي في اختيار المظهر المناسب |
Annemin tüm yaptığı PBS izlerken, nakış yapmaktır. | Open Subtitles | كُلّ عمل أمّي في التطريز بينما تشاهد برنامج تلفزيوني |
Yıllar önce... ..evlenmeden önce... ..sık sık annemi ziyaret ederdim. | Open Subtitles | قبل سنوات عديدة قبل أن أتزوّج اعتدت على زيارة أمّي في الرّيف |
annemi daha sık aramalıyım. | Open Subtitles | أنا يَجِبُ أَنْ أَتّصلَ أمّي في أغلب الأحيان أكثر. |
SD-6 ve Müttefikler Annemin saklandığına inanıyor. | Open Subtitles | SD-6 والتحالف يعتقدان بأنّ أمّي في الإختفاء. |
Bu gece Annemin hayatını kurtardın . | Open Subtitles | أنقذت أمّي في بداية هذه الليلة. |
Bak, Alan, Annemin yeni sevgilisi ile takılmak konusu, hiç ilgimi çekmiyor. | Open Subtitles | اسمعني يا (آلن)، لا نية لدي لمرافقة خليل أمّي في "وضح النهار" |
Annemin dondurucusunda kalanları yememiz gerekecek. | Open Subtitles | سنضطرُ لأكل ما لدى أمّي في الثلاجة |
Annemin kredi almasına yardımcı olmak için bankada sıkıştım kaldım | Open Subtitles | -إنّي عالق في مصرف ، أساعد أمّي في الحصول على قرض من المصرفيين الخاصّين بي. |
Annemin başı falan mı dertte? | Open Subtitles | هل أمّي في مشكلة؟ |
Bunu geleceğine Annemin yatırımı olarak düşün. | Open Subtitles | -اعتبره استثمار أمّي في مستقبلك |
Annemin kıtapları ayna ile birlikte sizin evde. | Open Subtitles | كتاب أمّي في منزلك مع المرآة |
annemi alıp, başka bir yere götürmeni istiyorum sahte bir isimle. | Open Subtitles | - ضع أمّي في أي مكان آخر. وضعها تحت اسم مختلف. |
20 yıl sonra annemi ilk kez gördüm ve o beni öldürmeye kalkıştı. | Open Subtitles | المرة الأولى أرى أمّي في 2 0 سنوات، تقتلني تقريبا. |
Şimdi, annemi hesaplaşma zamanı gelene kadar güvenli bir yere götür. | Open Subtitles | الآن، ضع أمّي في مكانِ آمن لتنتظر حِسابها |
Chino'da annemi ziyaret ediyordum. Bu sabah döndüm. Tek gereken buydu, teşekkürler. | Open Subtitles | لقد كنتُ أزور أمّي في "تشينو" وعدتُ هذا الصباح |
Restoranda babamın adına sipariş veren annemi görseydiniz, bunu sormazdınız. | Open Subtitles | حسناً، لن تطرحي هذا السؤال... إذا رأيتِ أمّي في أحد المطاعم... وهي تطلب لوالدي. |